güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 5

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Doğu Karadeniz’de hangi ailenin Babıâli’nin desteğini alacağı konusunda ciddi bir kuşkunun olduğu görülmektedir. Memiş Ağa gibi Tuzcuoğlu Tahir Ağa’nın daha iyi bağlantıları olduğu ve paşalardan daha güçlü olduğu anlaşılmaktadır. “Zira onun zenginliği, kendisine kalan mirastan kaynaklan-makta ve para elde etmek için kendisine bağlı olanlardan para toplamaya ihtiyacı yoktu.” Bunun tersine Osman Paşa’nın “katlanılmaz aşırılıkları” ise hoş karşılanmıyordu. O dönemde, bugün de olduğu gibi Karadeniz’in doğu vadilerinin halkı, Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi hısımlık bağı çerçeve-sinde bir araya gelebilirdi. Ayrıca bu dönemde Tuzcuoğlu Tahir’in, Babıâli’de, aralarında muhtemelen resmi göreve gelmeden önce Tuzcuoğlu tarafında yer alan serasker paşa ve iki Rizeli mareşalin de yer aldığı dostları vardı. Buna karşın, erken kariyerine rağmen Osman Paşa’nın İstanbul’da daha az dostu vardı ve on yıl sonraki ölümüne kadar sürecek olan görevden alınma söylentileri söz konusuydu.

Osman Paşa’nın birlikleri kış boyunca düşmanlarını bölgeden çıkarmak için Lazistan’da kaldı. Fakat Tuzcuoğlu ise zayıf olan kuvvetlerini Karadeniz Dağları’nın güneyine çekmişti. Lazlarla birlikte Tonya ve Rize’nin beyleri de isyan ettiler. Ahmet Paşa Kars taraflarından Lazlar üzerine yürüdü ancak mağlup oldu. Tuzcuoğlu, 1833’ün Ocak ayında Trabzon’a saldırma cesaretini gösterdi. Bu sırada beraberinde 12.000 adamı vardı. Bu güç, başlarında kendi ağaları olan Lazlar, Oflular, Sürmeneliler ve Tonyalılardan oluşuyordu. Osman Paşa Değirmendere’ye kadar gelen Tuzcuoğlu’na kaymakamını gön-derdi; fakat kaymakam isyancıları engelleyemeyerek geri çekildi. Trabzon’da  büyük bir endişe hâkim oldu ve tüm Müslümanlar silahlanmaya çağrıldı. Şehrin varoşlarında ikamet eden zenginler mallarını ve kıymetli eşyalarını güvenlik gerekçesiyle sur içine taşıdı. Ciddi bir endişe şehre hâkim olduğu gibi şehri güçlendirme girişimleri de isteksiz karşılandı. Hendekler kazıldı ve Kalamina Deresi’nin geçiş noktasına küçük bir top yerleştirildi. “Ancak bu tedbirler çok önemsizdi ve paşanın birlikleri de çok isteksizdi. Bundan dolayı hiç kimse bir çatışma olmasını beklemiyordu. Aslında paşanın kendisi de tedbirlerine ve adamlarına çok fazla güvenmiyordu. Bu nedenle gerekli hazırlıkları yaparak kendisini kale içine kapattı.”

 Doğu Karadeniz şimdi fiilen Tuzcuoğlu’nun elindeydi. Konsolos yardımcısı Brant, ihtiyatlı bir biçimde şehirdeki Avrupalılar ve Rum Metropolidi Constantinos (1830-1879) için Tuzcuoğlundan garanti istedi. Brant, Tuzcuoğlu’nun Avrupalılara Osman Paşa’dan daha olumlu baktığını ve birliklerinin daha disiplinli olduğunu öğrenerek rahatladı.

Lakin Trabzon’a yönelik bir saldırı gerçekleşmedi. Ocak 1833’ün ikinci haftasında serasker paşadan gelen bir ulak, Tuzcuoğlu Tahir’in Babıâli’deki müttefikinin Rize mütesellimi olarak tayin edildiği haberini getirdi. Böylece Tuzcuoğullarının, derebey olarak sınırlı ihtirasları da resmen tatmin edilmiş oldu. İngiliz konsolos yardımcısı, “uzun zamandan beri ticareti etkileyen bu çatışmaların bitmesinin olumlu etkilerini göreceğini” umabiliyordu. 1833’teki  bu endişe hızlı bir şekilde kaybolmuş olmalıdır ki hiçbir tarihçi bundan  bahsetme gereği duymadı.

Ancak 1833’ün Mart ve Nisan aylarında konsolos yardımcısı Brant’ın  başka endişeleri vardı. Brant, Rusya’nın kontrolünde olan Gürcistan’a komşu olan eyaletlerde Rus General Voinikov’un ayrılık eğilimini körükleyen faali-yetlerinden endişe ediyordu. Söylentilere göre Rusya, Türk sınırlarına girmeye ve dört sene evvel Edirne Antlaşması ile Avrupa ticaretine açılan bir yol üzerinde bulunan Erzurum’u almaya hazırlanıyordu. Yayılan ikinci söylentiye göre bir Rus ajanı Tiflis’ten Erzurum’a kadar seyahat etmiş ve Trabzon’daki çıkarlara dikkat çekmişti. Bu sırada Tiflis’te Bagrat hanedanını yeniden ihya etme çabalarının da başarısız olduğu haberi geldi. Mayıs 1833’te Brant şaşırtıcı bir keşif yaptı. Buna göre konsolos yardımcısı, Binbaşı Voinikov’un aslında, Tuzcuoğlu Tahir’in üvey kardeşi Batumlu Aslan Bey olduğunu öğrendi. Aslan Bey’in bu çifte kimliği, Laz isyanındaki Rus müdahalesi için elimizdeki tek açık ipucumuzdur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.