güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TARİHTE SURİYE HAKİMİYETİ İÇİN YAPILAN SAVAŞLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

BEYAZ TARİH MAKALE

Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın ailesi, aslen Konya kökenli olup bir kan davası nedeniyle sonradan Kavala'ya göç etmek zorunda kalmıştı. Mehmet Ali, burada 1769 veya 1770 yılında dünyaya gelmişti. Babası İbrahim Ağa'nın yanında bir müddet tütün ticaretiyle uğraşmış, 1787 yılında askerliğe intisap etmiş ve kısa sürede bu alanda ne kadar maharetli olduğunu göstererek dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı.

Napolyon’un Mısır’ı istilası esnasında sıradan bir asker olarak Mısır’a giden Kavalalı, kurnazlığı, dehası ve entrikaları sayesinde kısa sürede Mısır’daki en etkili güç olmayı başardı. 1805 yılında Mısır Valiliği’ni elde ettikten sonra kısa süre içerisinde modern bir devletin temellerini atmayı başardı. Eğitim sistemini ıslah etti, batılı tarzda ordu ve donanma kurmaya muvaffak oldu. Tarımın gelişmesi için sulama kanalları açtı, ordunun gereksinimleri için çeşitli fabrikalar tesis etti. Giriştiği askeri ve idari reformlar sayesinde belki de Mısır'ın gelmiş geçmiş en güçlü yöneticilerinden biri oldu ve şüphesiz modern Mısır'ın kurucusu olma unvanını da bileğinin hakkıyla aldı. Bunun yanında yaklaşık on yıl boyunca büyük güçleri meşgul edecek girişimlerde bulunduğu ve batı usulü reformları başarıyla uygulayan ilk Müslüman devlet adamı olduğu için, 19. yüzyılda dünya siyasetine yön veren meşhur devlet adamları arasında yer almıştır.

İsyana Giden Yol

Mehmet Ali Paşa, Yunan isyanı sırasında Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesi karşılığında Osmanlı birliklerine yardım etti. Mora, Yunanistan’a verildikten sonra Suriye valiliğini istediyse de padişah buna razı olmadı. Ancak Kavalalı, ordusu için insan kaynağı ve ekonomisi için yer altı zenginliği olarak gördüğü Suriye'yi ele geçirme politikasından asla vazgeçmedi.

1830 yılında Fransa'da meydana gelen karışıklıklar ve Avrupa'nın önemli bir kısmının bu karışıklıklardan etkilenmesi Mehmet Ali Paşa’ya beklediği fırsatı vermişti. Bu sırada Osmanlı ekonomisi içler acısı bir haldeydi. Üstelik Osmanlılar, 1826 yılında yeniçeri ocağı lağvetmişler, 1827'de ise Navarin baskınında donanmalarını kaybetmişlerdi. Yetkililer her ne kadar yeni bir ordu oluşturmaya çalışmışlarsa da eldeki birliklerin önemli bir kısmı 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi'nde mahvolmuştu. Dolayısıyla Osmanlı Devleti her türlü saldırıya açık, savunmasız bir haldeydi.

Mehmet Ali Paşa'nın harekete geçmek için hâlihazırda Sayda Valisi Abdullah Paşa gibi bir gerekçesi vardı. İki paşanın arası açıktı, hatta Abdullah Paşa bir ara, kılıcımı çekip Mehmet Ali’nin kellesini İskenderiye’de keseceğim, diye haber yollamıştı. Üstelik Abdullah Paşa Mısır'dan kaçan altı bin fellaha da sahip çıkmıştı. Bunun üzerin Mehmet Ali Paşa, altı bin fellahımı bir fazlasıyla geri getireceğim, diyerek adeta savaş ilanında bulundu. Oğlu İbrahim Paşa'nın komutasına yaklaşık 25.000 asker vererek onu deniz yoluyla Filistin bölgesine gönderdi. Mısır birlikleri 8 Kasım 1831'de çok kolay bir şekilde Yafa'yı zapt ettiler. Karadan harekete geçen Kavalalı'nın askerlerinin bir diğer kolu ise hiçbir direnişle karşılaşmadan Filistin bölgesinin neredeyse tamamını ele geçirdi. Abdullah Paşa, Akka Kalesi'ne kapanıp yardım kuvvetleri gelinceye kadar burada savunma yapmaya karar verdi. İbrahim Paşa vakit geçirmeksizin bu kaleyi kuşatmaya başladı. Ancak burada pek de beklemediği oldukça yıpratıcı bir direnişle karşılaşacaktı.

Osmanlılar diplomatik yolları kullanarak Mehmet Ali Paşa'yı geri çevirmeye çalışmışlarsa da Kavalalı, Suriye bölgesinin tamamını istediğinden ve Sultan Mahmut bu talebi geri çevirdiğinden orta yolu bulmak mümkün olmamıştı. Bunun üzerine Osmanlı yönetimi Mehmet Ali Paşa ve oğlu İbrahim Paşa'yı asi ilan etti. Onlar için Şeyhülislam'dan alınan fetvada; bağiylerdir katılleri İmâmü’l-müslimîn ve bi’l-cümle muvahhidîn üzerlerine farz olur, ibaresi yer almaktaydı. Babıâli, Mehmet Ali Paşa üzerine asker sevk etmek için hazırlıklara koyuldu. Aynı zamanda paşayı azlederek Mısır, Girit ve Habeş eyaletlerinin yönetimini Serdar-ı Ekrem Ağa Hüseyin Paşa'ya verdi.

Bu esnada Kavalalı, Mekke Emiri'nden kâfirleri taklit eden Sultan Mahmut'un Osmanlı tahtına oturmayı hak etmediği ve bu nedenle müminlerin halifesi olamayacağı fetvasını aldı. Böylece isyan etmesinin asıl sebebinin padişahın İslam hükümlerine aykırı hareket etmesi olduğunu ilan etti.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.