güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TARİHTE SURİYE HAKİMİYETİ İÇİN YAPILAN ŞAVAŞLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

  Bizans ordusuyla karşı karşıya gelen müslümanlarMaan’da kaldıkları iki gün içinde vaziyeti müzakere ettiler. Bazıları, bu durumu Hz. Peygamber’e bildirip onun vereceği karara göre hareket edilmesini istedi. Bu sırada Abdullah b. Revâha savaş için at, silâh ve sayı üstünlüğünün önemi olmadığını ifade ettikten sonra düşmanla savaşmak gerektiğini belirtti. Bunun üzerine savaşa karar verildi ve Maan’dan ayrılan İslâm ordusu Meşârif’te Bizans ordusuyla karşılaştı. İki ordu Mûte’de savaş düzenine geçti. Birinci kumandan sıfatıyla sancağı taşıyan Zeyd b. Hârise daha savaşın başında şehid düşünce kumanda Ca‘fer b. EbûTâlib’e geçti. Sağ eli kesilen Ca‘fer sancağı sol eline aldı, sol eli de kesilince iki koluyla göğsü arasında tuttu, fakat bir mızrak darbesiyle şehid oldu. Onun ardından sancağı Abdullah b. Revâha aldı. Bir süre sonra o da şehid düştü. Kâ‘b b. Umeyr sancağı alıp Sâbit b. Erkam’a verdi. Sâbit Hz. Peygamber’in tâlimatı gereği bir kumandanın seçilmesini istedi. Kendisi kumandanlığı kabul etmeyince sancak Hâlid b. Velîd’e teslim edildi. Bu sırada Resûl-i Ekrem, Mescid-i Nebevî’de savaş alanında cereyan eden gelişmeleri, kumandanların birer birer şehid oluşunu nakletmiş ve, “En sonunda sancağı Allah’ın kılıçlarından bir kılıç aldı. Nihayet Allah mücahidlere fethi müyesser kıldı” demiştir (Buhârî, “Meġāzî”, 44; İbnHişâm, IV, 23; TecridTercemesi, X, 290 vd.). Hâlid b. Velîd sağ kanattaki askerleri sol kanada, sol kanattakileri sağ kanada, geridekileri öne, öndekileri de geriye almak suretiyle yeni takviye birlikleri gelmiş izlenimi uyandırdı. Geri çekilirken zaman zaman düşmana zarar verip bir miktar ganimet de ele geçirerek İslâm ordusunu Medine’ye getirmeyi başardı (Cemâziyelevvel 8 / Eylül 629).


Mûte Savaşı’nda İslâm askerleri sayıca kendilerinden çok üstün olan düşman ordusuna karşı metanetle savaştılar. Savaşa katılanlardan Abdullah b. Ömer, Ca‘fer’in göğsünde elli kadar kılıç ve ok yarası olduğunu söyler. Hz. Peygamber’in, kesilen iki eline karşılık iki kanatla müjdelediği Ca‘fer daha sonra Ca‘fer-i Tayyâr diye anılmıştır. Hâlid b. Velîd’in, “Mûte Savaşı’nda elimde dokuz kılıç parçalandı, yalnız ağzı enli Yemânî bir kılıcım vardı, elimde o dayanabildi” dediği kaydedilmektedir (Buhârî, “Meġāzî”, 44; İbnSa‘d, IV, 38; İbnKesîr, III, 465; TecridTercemesi, X, 289-290).

Müslümanlardan Zeyd b. Hârise, Ca‘fer b. EbûTâlib, Abdullah b. Revâha, Abbâd (Ubâde) b. Kays, Mes‘ûd b. Esved, Vehb b. Sa‘d, Hâris b. Nu‘mân, Sürâka b. Amr b. Atıyye el-Mâzinî, EbûKüleyb (Kilâb) b. Amr, Câbir b. Amr, Amr b Sa‘d, Âmir b. Sa‘d, Abdullah b. Sa‘d, Süveyd b. Amr ve Mes‘ûd b. Süveyd olmak üzere on beş kişi şehid oldu. Hz. Peygamber şehidlerin ardından ağlamış, ancak ağıt yakıp feryat etmeyi yasaklamış, yakınlarının ve komşularının şehid ailelerine üç gün süre ile yemek götürmesini ve işlerine yardımcı olmasını tavsiye etmiştir. Bizzat kendisi Ca‘fer’in ev halkına üç gün yemek göndermiş, daha sonra oğullarını yanına alarak bakımlarını üstlenmiştir (Vâkıdî, II, 766; İbnHişâm, IV, 22; İbnSa‘d, VIII, 282).

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.