SON DAKİKA
Hava Durumu

TARİHİ KAYNAKLARDAN TARAMALARLA TÜRK DEVLETLERİ VE DEVLET ADAMLARI HAKKINDA BİLGİLENDİRMELER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:49

— YUNUS PAŞA (? - 13/9/1517 idam): 23/1/1517-13/9/ yılları arasında Sadrazam olmuştur. Mısırın fethinde yararlıkları görülmüş vezirlerdendir. Enderun'dan yetişmiş, İkinci Bayezid devrinde Sekbanbaşı, sonra Beylerbeyi ve Yavuz zamanında da vezir olmuştur. Mısır seferinde Sadrazamlığa getirildi. Fakat sekiz ay sonra Pâdişâhla birlikte Mısır'dan Gazze'ye dönerken Yavuzun «İşte Mısır arkamızda kaldı. Yarın Gazze’de bulunacağız» demesi üzerine kendini tutamayarak :

«Evet, bu kadar zahmet çekip, çöllerde açlık ve susuzlukla mücadele ettikten sonra Mısır'ı da hain bir Çerkeş’e bırakarak dönüyoruz.» demesi, başının kesilmesine sebep olmuştur. (13/Eylül/1517).

— PİRİ MEHMED PAŞA (? - 13-XI- 1532): 21/1/1518 tarihinde Sadrazamlığa tayin olundu. İstanbul'un bir semtine adını bırakmış bir vezirdir. Karaman'lıdır. Soyu Şeyh Cemaleddin'i Akasarayiye mensuptur. Kadı iken Defterdarlık mesleğine girmiş ve Çaldıran Seferinde Başdefterdar olmuştu. Dönüşte Vezir rütbesini aldı.

Yavuz Selim Mısır seferine çıktığı zaman onu İstanbul'un muhafızlığına bırakması büyük bir itimadının olduğunu gösterir. 25/Ocak/ de Sadrazamlığa tayin olundu. Kanunî Sultan Süleyman devrinde de üç yıl Sadrazamlık etti. Bu suretle 6 yıl kadar bu makamda bulunmuştur. 1522 yılında emekli olmuştur. Fakat yerine geçen İbrahim Paşa onu öldürtmek için oğlunu kandırmış, oğlu Adana Kadısı Mehmed Efendi de ihtiyar babasının macun hokkasına zehir katarak ölümüne sebep olmuştur.

Pirî Mehmet Paşa, İlmiyeden yetişmiş, değerli, âlim, dürüst ve faziletli bir vezirdir. Şiirleri de vardır. Şu kıtasını beraber okuyalım :

Şebi zülfünde kalanlar zulâmat ile yürür,

Erişen leblerine âbı hayat ile yürür.

Zahidi hasreti mey şöyle zebun eyledi kim

Elde tesbih-ü asâsı salâvat ile yürür.

— FRENK - İBRAHİM PAŞA - DAMAT (1493 - 14/15/Mart/ 1536 İdam: 27/6/1523 - 14/15/Mart/1536 yılları arasında Kanunî Süleyman devrinde 12 yıl, 8 ay, 18 gün '13 yıl) büyük bir nüfuzla Sadrazamlık etmiştir. Pargalı bir İtalyan Gemicisinin oğlu olup, Cezayir'de korsanların eline düşmüş, Manisa'da dul bir kadına satılmıştı. Süleyman orada vali iken, keman çalmakta ki maharetini görerek hizmetine aidi. Tahta geçince kendine Odabaşı yaptı. Vezirliğe ve 1522 de Sadrazamlığa yükseldi. Kardeşi Hatice Sultanı da
muhteşem bir düğünle ona verdi.

İbrahim Paşa, Mısır ve Anadolu'da bazı başarılar da bulunarak Pâdişâhın gözüne girdi. Macaristan, Avusturya seferleriyle, Mohaç zaferinde ve Bağdat seferinde Süleyman ile birlikte ve yararlıkta bulunmuştu. Zeki ve liyâkatli olmakla beraber fazla gurura kapılmış, kendine Seraskerî Sultan ünvanını vermiş, elçilere ve yabancı hükümdarlara karşı kendine âdeta bir ikinci sultan süsü vermeğe başlamıştı. Atmeydanında ki sarayının önüne Budin’den getirilen heykelleri diktirmesi halk arasında dedikodu uyandırmıştı. Gerek bu sebepten gerek Hürrem Sultanın etkisinden dolayı saraya iftara çağrıldığı
bir gece öldürülmüştür (14/15/3/1536). Meşhur Defterdar İskender Çelebi Padişahın emri yokken garezle öldürtmüş olması da sebeplerden biri sayılır.

Damat İbrahim Paşa, Makbul diye anılırken ondan sonra Maktul diye anılmağa başlandı. Kumkapı civarında bir camiî yaptırmıştır.

— AYAŞ MEHMET PAŞA (1482-1539': 15/Mart/1536 yılında Sadrazam oldu. 3 yıl, 3 ay, 29 gün görevde kalmıştır. Yavuz Sultan Selim ile Süleyman devirlerinden bir çok savaşlarda yararlık gös-
termiştir. Bir aralık rütbesi alınarak hapis edilmiş ise de, sonra affedilmiş, tekrar önemli görevler ifa etmiştir. Mısır'da Tumanbayı esir eden odur.

İbrahim paşanın idam edilmesinden sonra 15/3/1536 da İkinci Vezirlikten Sadrazamlığa tayin edilmiştir. 13/7/1539 da o yıl İstanbul'da hüküm süren «Taun - Veba» ya tutularak vefat etmiştir.

— LÜTFİ PAŞA (? - 1553):            1539- 1541 yılları arasında Sadrazamlık görevinde bulundu. Kanunî’nin kız kardeşi Şahıhuban ilç evlenmiştir. Değerli devlet adamıdır. Fevkalede mağrur ve bilhassa haddinden fazla müteassıp idi. Bu lüzumsuz taassubu, hem sadrazamlıktan, hem de damatlıktan atılmasına sebep olmuştur.

Olay şöyle olmuştur:

Lûtfi Paşa, zina yapan bir fahişenin cezalandırılmasını kâfi görmeyerek kadının tenasül uzvunu oydurmuş, bu vahşiyane hareketi, harem ağaları tarafından eşine duyrulmuştur. Eşi bundan fevkalede mütesir olmuş ve gece konuşma sırasında Sultan, eşi Lûtfi paşaya serzeniş yollu ve edep dairesinde:

«Hangi vezir zamanında bu yüzden keşf-i avret kılınmıştır ki senin asrında vâki ola.» diyerek bu nevi vahşetin bir daha tekrarlanmamasını temenni etmiş olmasına rağmen LÛTFİ Paşa, kanaatınde ısrar ederek :

«Bundan sonra da hangi zâniye elime geçerse aynı şekilde cezalandırmam mukarrerdir...» deyince zevcesi sultan asabileşerek :

«Sen bir muânid ve zâlim-i bî edebsin!» şeklinde hiddetlenerek söylenmişti. Hadid tabiatli olan Lûtfi Paşa, padişah hemşerisi olan eşine el kaldırmış, bunun üzerine, sultanın seslenmesi üzerine içeriye giren harem ağaları sille tokat eşini temizce bir dayaktan sonra kapı dışarı atmışlardır. Olay Padişaha duyrulunca hükümdar çok üzülmüş, sadrâzamlıktan azledilmiştir. Aynı zamanda eşi Şah - Sultan tarafından da boşanmıştır (1541).

Lûtfi Paşa, azledildikten sonra Dimetoka’daki malikhanesine çekilmiş 22 yıl burada vakit geçirmiş, 1563 te 80 yaşında ölmüştür.

— HADIM SÜLEYMAN PAŞA (? - 1548):          1541 - 1544 yılları arasında Sadrazamlık görevinde bulunmuştur. Saraydaki Harem Dairesi kölelerindendi. Saraydan Vezirlikle çıkarak Şam Muhafızı,
Mısır, Aden ve Yemen Valisi olmuştu. Hint sahillerine akın ederek Portekizlileri kaçırıp türlü kıymetli eşya yağma ederek döndü. Bu başarısı üzerine Lûtfi Paşanın yerine 1540/1541 de sadrazam oldu.

Pâdişâhın huzurunda Hüsrev Paşa ile münakaşa etmesi üzerine azledilerek Malkaraya gönderildi. Orada öldü. Pek zengin olmakla meşhurdur.

— RÜSTEM PAŞA (? - 1560): 28/Kasım/1544 - 1553 yılları arasında birinci defa sadrazam olmuştur. Devşirme suretiyle saraya alınmış, saraydan Vezir rütbesiyle Diyarbakır Valiliğine gönderilmiştir. Bir süre sonra Anadolu valisi, 1539 yılında Hurrem Sultanın kızı Mihrimah Sultanı alarak damat oldu. 1544 yılında da ilk defa Sadrazamlığa getirildi. Bu ilk Sadaretinde 6 ay kalmıştır. Şehzade Sultan Mustafa'nın öldürülmesine sebep olduğu için azledilmiştir. 1554 de İkinci defa Sadrazam oldu. Bu defa ölümüne kadar hüküm sürmüştür.

Devlet hâzinesini çoğaltan tedbirleriyle şöhret bulduğu gibi, kendi hâzinesini de dolduracak işlerle de ün yapmıştır. Diyarbakır'da vali iken Sultan Süleyman kendisini damat edinmek istemiş. Onu sevmiyenlerden bazıları Rüstem Paşanın cüzam illetine müptelâ olduğu rivayetini yaymaları üzerine, Padişah hekimlerinden Mehmed Ağa Diyarbakır’a gönderilerek paşanın çamaşırı muayene edilmiş ve bir bit bulunmuş. Bu suretle cüzzamlı olmadığı kanaat getirilerek damat olmuştur. Bunun üzerine bir şair şu beyti söylemiştir:

Olıcak bir kişinin bahtı kavi, taliî yâr,

Kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
    logo
    Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.