güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Yazının Giriş Tarihi: 21.04.2022 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2022 07:25

Bence Hz. Aişe’yi Hz. Ali’ye düşman kılan en önemli etkenin Hz. Ali’ye Hz. Muhammedin çok değer verip her fırsatta İslamiyet açısından kendisinden sonra en yetkili kişinin Hz. Ali olduğunu kendisinden sonra onun halifesi olması gerektiğini dile getirmesi ve Hz. Aişe’nin kuruluş itibariyle İslamiyet’in en önde gelen düşmanı olan dolayısıyla peygamberimizin soyu Haşimi ailesinin can düşmanı olan Emevi soyuna mensup olmasıdır.

Emevi sülalesi İslamiyet’in ilk yıllarında ve savaşlarında Hz. Muhammed ve İslam’ı kabul edenlere büyük kötülükler yapmışlardır. Mesela Bedir Savaşı’nda ilk çatışmalarda Hz. Hamza tarafından babası öldürülen Emevi soyunun yöneticisi Hint isimli eşi Hz. Hamza’ya öyle düşman olmuştur ki Hz. Hamza isimli peygamberin amcasını öldürmeye görevlendirildiği suikastçı kölesi Hz. Hamza’yı öldürdüğünde göğsünü yarıp çıkardığı Hz. Hamza’nın ciğerini Ebu Süfyan’ın hanımına götürdüğünde Hamza’nın ciğerini dişleyip yiyecek kadar vahşet göstermiş onun gösterdiği bu vahşet ve kin daha sonra bütün Emevi soyuna geçmiştir.

İslamiyet’in kuvvetlenmesi üzerine İslam olmak mecburiyetinde kalan bu kadın dahil olmak üzere Emevi sülalesi her hangi bir cezalandırılmaya uğramamış olmasına rağmen başta Hz. Muhammed olmak üzere Haşimi ailesi kan davası gütmeyip İslami kaideler gereği Emeviler’e kin gütmemişlerse de Emeviler rakipleri Haşimiler’e karşı kinlerini sürdürmüşler ilk önce Hz. Ömer vasıtasıyla hilafete el koyup Haşimi soyunu bir kenara itmeyi başarmışlardır.

Bence Emeviler’den olan Hz. Aişe de bu kin gütmeye dahil sayılabilir düşüncesindeyim. Çünkü Hz. Muhammed de İslamlar tarafından kendisine verilen bütün Müslümanların anası yani Ümmül-Mühminin lakabını taşımasına karşılık bizzat topladığı askerlerle birlikte yanındaki Talha ve Zübeyr ile birlikte Hz. Aliye ve taraftarlarına silah çekip müminlerin kanının dökülmesini sağlaması taşıdığı lakaba göre evlatları olması gereken müminleri Müslümanları birbiriyle savaştırıp kanlarının dökülmesine sebep olmasını başka türlü izah etmek mümkün değildi.

Hz. Aişe ile birlikte ordu toplayıp Hz. Ali ile savaşmak üzere Cemer sahrasına gelen Talha ile Zübeyr’in de aynı sebeple hareket ettiği muhakkaktır. Hatta bu şahısların Ömer’in vasiyeti ile oluşan ve Hz. Osman’ı halife seçen komisyonda da görev yaptıkları yolunda bilgiler vardır. Hz. Muhammed ölümünden çok önce Talha isimli sahabesine benden sonra Zübeyr ile birlikte Hz. Ali’ye karsı silah çekeceksiniz beyanında bulunmuştur. Yine rivayetlere göre Yemen sahrasında Hz. Muhammed’in önceden haber verdiği olay gerçekleşip yemen savaşında Talha Hz. Ali ile kılıç kılıca karşılaştığında Hz. Ali “Hz. Muhammed’in haber verdiği gün bugündür ya Talha” dediğinde kılıcını indirip savaşmayı terk edip kaçmaya başlayan Talha Hz. Ali taraftarlarından birinin okuyla ensesinden vurularak öldürülmüştür.

Yemen çarpışmalarının en kanlı olayları Hz. Aişe’nin bindiği asker isimli devenin etrafında geçmiş ve müminlerin anası denilen Hz. Aişe gözü önünde müminlerin kendi yüzünden birbirini öldürmesini gözünü kırpmadan seyretmiştir. Talha gibi Zübeyr de ölmüş Hz. Ali taraftarları galip gelip Hz. Aişe’yi esir etmişler ve Mekke’ye göndermişlerdir. Yukarıda da belirttiğim gibi cennetle müjdelenen kişilerin bunlardan birisi olan Hz. Aişe’nin aynı durumda olan Hz. Ali’ye silah çekip kan dökülmesine sebep olmasını bu veballere rağmen herhangi bir günah işlememiş olarak cennete gitmek durumunda olmasını anlamak mümkün değildir. 

Yemen vakasından sonra Hz. Ali hilafetine devam etmek istediğinde Emevi soyuna mensup Suriye valisi Muaviye’nin ve onunla iş birliği halinde bulunan ibnül As’ın isyanıyla uğraşmak zorunda kalmıştır. Yine rivayetlere göre bu şahıslar da Aşerey-i mübeşşere’den olup cennetle müjdelenen kişilerdendir. Bu şahısların da hilafet konusunda yönetim konusunda kan dökme konusunda yaptığı işlere bakarak cennetle müjdelenen kişilerden olmasına şaşmamak mümkün değildir. Nitekim Hz. Ali Irak ve Şam sınırlarında Muaviye ile savaştı; bu savaş Sıffın savaşı adını aldı ve bir buçuk yıl devam etti. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.