güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

İSLAM GİBİ BAYRAM KUTLAMAK

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Değerli okurlarım,

Bu yıl Ramazan Ayı’nı toplum olarak gerçekten İslam toplumlarına laik bir şekilde karşılayıp değerlendirdiğimiz tartışma konusu olabilir düşüncesindeyim. Çünkü geçirdiğimiz yerel seçimler dolayısıyla, geçirdiğimiz yerel seçimlerin sonuçları dolayısıyla ne Ramazan öncesini ne de Ramazan Ayı’nı şuçlamasız, iftirasız, hakaretsiz, yalansız geçirdik dememiz bence imkansızdır. Çünkü seçim propagandaları bütün bu söylediklerimin bol bol yapıldığı bir dönem olarak tarihimize kazınmıştır düşüncesindeyim. Kaldı ki iptal edilen İstanbul yerel seçimlerinin 23 Haziran’da tekrarlanması nedeniyle Ramazan Ayı’nı da her ne kadar söz konusu seçim İstanbul için söz konusu olsa da ülke çapında da muhalefet ve iktidar çarpışması nedeniyle gerek medya da gerek toplum arasında sözünü ettiğim iftira, yalan, hakaret, suçlama faaliyetlerinin gerçekleşmesinin sürmesine sebep olduğu da ortadadır. Geçirdiğimiz yerel seçimler olsun, geçireceğimiz İstanbul yerel seçimi olsun toplum sahasında bireysel veya toplumsal yeni israfları da getireceğinden lüzumsuz israfın yasaklayıcısı olan İslami kaidelere de ters düşeceğini düşünürsek hakikaten Ramazan Ayı’nın toplumumuz açısından gerçekten İslami kaidelere tüm toplum açısından uygun yaşandığını söylemek zordur düşüncesindeyim. Bu nedenle hiç değilse önümüzdeki bayramı gerçek İslam gibi yaşayalım diye düşünmekte, bunun olabilmesi için de kendimce düşünceme göre yapılması gerekenleri şöyle dile getirmekteyim.

Bazıları Şeker Bayramı bazıları Ramazan Bayramı dese de İslam da kutlayacağımız şu andaki bayramın adı fıtır bayramıdır. Haliyle bayrama hazırlık günü olan bir önceki günün adı da farklı ifadelerle anılır bazıları arife günü bazıları yevmi arife derken bazıları öngün olarak adlandırabilirler. İslam bireylerin arife gününde yapması gereken görevleri vardır. Bunların başında sılağı rahime yani baba ocağına gitmesi gerekenler geç bugün yolculuğa çıkmalıdırlar. Bu yolculuk için temizliklerini yapmalıdırlar. Hediyelerini alan bireyler sılağı rahime gitmenin sevinci ile hareket ederken vasıta kullanıyorsa trafik kullanıyorsa trafik kurallarına mutlaka uymalı, trafik canavarına dönüşmemeye özen göstermelidirler. Bu hem kendi can ve mal emniyetleri için hem de kendisi gibi muhatapları için hayati önem taşıyan bir durumdur. Sılağı rahim dışında yani aile bireyleri ve yakınlarıyla bayramlaşmak haricinde İslam ailelerin arife ve bayram süresinde meskenlerini terk etmeleri güzel bir görünüm arz etmemektedir. Ne yazık ki bugün toplumumuzda büyük bir kitle arife ve bayram günlerini tatil zamanı görmekte bu süreleri turistik tatile çıkarak değerlendirmeyi tercih etmektedir. Ne tuhaftır ki ülkemiz yöneticileri de dış siyasette yaptıkları hataların bozduğu turistik gelirlerin az olmasını getiren ortamın telafisinde toplumda sözünü ettiğim zihniyetten istifade etmeye yönelmiş gözükmektedirler. Gelmeyen yabancı turistlerin yerini yerli turistler alsın diye bayramın tatil süresini oldukça uzatmakta, İslam bireyleri tatile çıkıp meskenlerini boşaltmaya özendirmektedirler. Bankalarımızda verdikleri bayram kredileriyle bu uygulamaya destek verdiklerinden fırsat sağladıklarından mahallelerimiz boşalmakta şehirlerimiz boşalmakta turistik tesislerimiz hatta yabancı ülke turistik tesisler vatandaşlarımızın işgaline uğramaktadır. Bu şekilde bayram kutlama bence Türk adetlerine İslam adetlerine uygun olduğu söylenebilecek bir kutlama olmamalıdır. Arife gününde yapılması gereken önemli görevlerden biriside fitre ve fitrelerin İslami kişilere verilmiş olmasının gerçekleştirilmesidir. Şunu da vurgulamak isterim ki fidye ve fitreler yakın akrabalar yakın komşular öncelikli olarak bizzat vermesi gereken kişiler tarafından verilerek gerçekleştirilmelidir. Şahsi düşünceme göre fidye ve fitrelerin derneklere ve yahut vakıflara kurum ve kuruluşlara verilmesi şeklinde gerçekleşmesi bu ibadetlerin İslam açısından özüne ters düşecek bir icraattır aslında zekat ve sadaka ibadetlerinde de bu durum söz konusu olmalıdır düşüncesindeyim. Gerçi fitre en geç bayram sabahında fidye daha sonra da verilebilirse de bence İslami ölçülere uygunluk açısından bu ödemelerin en geç Arife günü bitirilmesi emsaldir. Yine arife günü yapılması gereken görevlerden birisi de mezarlıklardaki yakınlarımızın kabirlerinin dolaşılıp kabirlerine gerekli düzenlemelerin yapılmasına çalışılmasıdır. Yapılacak Bayram kabullerine gelecek ziyaretçilerin yaş ve özel durumlarına göre verilecek hediyeler, sunulacak ikramlar içinde bütün hazırlıklar arife günü bitirilmiş olmalıdır. Bütün toplumumuzca bilinen gerçeklerdir. Bayram sabahı bayram namazı ile başlayan bayram kutlamaları bayramın üçüncü gününün akşamına kadar karşılıklı ziyaretlerle devam eder. Her aile öncelikle kendinden küçüklerin kendilerini ziyaret etmesine fırsat tanıyacak zamanı vermeli daha sonra kendinden büyüklerin bayram ziyaretine gitmelidir. Şurasını da hatırlatmak isterim ki bayramda bireyler muhattabının oruç tutup tutmamasını kale alarak bayramlaşmada farklı davranışlar göstermekten uzak durmalıdırlar. Bireyler arasındaki dargınlıklar mutlaka giderilmeli, bunun için aracılık yapabilecek bireyler ama kendiliklerinden ama davet edildiklerinde barıştırma görevlerini yeni kırgınlıklara yol açmayacak şekilde özenle gerçekleştirmelidirler. Bu kutlayacağımız fıtır bayramımız içine hiç bir bayramın karışmadığı tek kutlanan bir bayram durumundadır. İçine hiç bir ulusal gün karışmadığı gibi İslamlar için bayram sayılan Cuma günüde bu fıtır bayramı günleri arasın da yoktu. Bütün İslam bireylerin haliyle siz hemşerilerimin fıtır bayramını İslami ölçüler içerisin de bayram edip o ölçülerde kutlamanız gerek düşüncesindeyim. Bayramınız kutlu olsun bu bayram ardından gelecek günlerin bir bayram özelliğinde geçeceğinin müjdecisi olsun diyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.