SON DAKİKA
Hava Durumu

II. Mahmud Devrini ve Islahatlarını Tanımanın Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 29.07.2022 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.07.2022 17:05

Bu toplantıya Sadrazam Selim Paşa, Rumeli Beylerbeyi, Sultan’ın doktoru, İstanbul Kadısı, Defterdar, Yeniçeri Ağası. Ulema ve bazı üst düzey devlet görevlileri vb. gibi dönemin belli başlı isimleri katılmıştı. Sadrazam Yeniçeri Ordusu’nun çürümüş ve itaatsiz haline işaret ederek, gelmiş oldukları kötü duruma değinen bir konuşma yaptı. O kadar ileri gitti ki, Bir zamanlar İmparatorluğun gücü olan Yeniçerilerin artık Osmanlı’nın geri kalmasının arkasındaki en önemli neden olduğunu söyledi. Ayrıca Sadrazam bu konuşmasında ordunun Avrupa’daki ordu modellerini örnek alarak yeniden örgütlenmesinin çok önemli olduğu konusunda ısrar etti.

Toplantıya katılanlar Sadrazamın değindiği konulara muvafakatlarını bildirdiler. Bunu fırsat bilen Sadrazam ordu reformunu konu alan 46 maddelik bir projeyi içlerinde Yeniçeri Ağasının ve Ulemanın de bulunduğu bu gruba sundu ve oybirliğiyle onanmasını sağladı toplantının sonunda müftü ordu reformu projesinin uygulanması ve buna karşı çıkanların cezalandırılmaları hususunda bir fetva verdi. Bu reform projesinin ordu ve Ulema tarafından kabul edilmesi reformcu kanadın silahlı muhalefete karşı kazandıkları başarıların başlangıcı olarak düşünülmektedir. “Eşkinci” adıyla kurulacak ocağın açılması için Ulemadan da fetva alındıktan sonra, vezirler, ulema ve ocağın ileri gelenleri Ağa kapısında toplanarak verilen kararları içeren bir yazıyı topluca imzaladılar. Buna göre;

a. İstanbul’da bulunan 51 yeniçeri ortasından her biri asker olmaya elverişli yüz elli kişi çıkaracak,

b. Eşkinci sınıfının her odasında, yeniçeri odasındaki kadar subay bulunacak. “Bir çorbacı. bir odabaşı, bir vekilharç, bir bayraktar. Bir usta bir baş karakollukçu, bir saka”

c. Subaylar tayinlerinde yeniçeri ağasına cizye vermeyecekler.

ç. Yeniçeri ağası vazifesine başlarken sadrazama hiçbir para vermeyecek.

d. Eşkincilerin eğitimlerine itina edilecek, talim, Et meydanında subayların nezareti altında yapılacak, atış talimi Kağıthane’de veya Davutpaşa’da yapılacaktı.  Hazırlanan hüccet. Fetvalar ve Eşkinci Ocağı nizamnamesi, Ağa Kapısı’na gidilerek askerin yüzüne karşı okundu. Yeniçeriler arasından eşkinci yazılanlar 500 neferi bulduktan sonra tayin edildi, ocaklıyı ürkütmemek için Nizam-ı Cedit ve Sekban-ı Cedit esvaplarından kaçınılarak ayaklarına sıkı potur ve başlarına yeşil renkli laz kalpak giydirildi.

III. Selim ve Alemdar Paşa’nın talimli askere verdiği süngülü tüfekler yerine tokmak kundaklı birer tüfekle kılıç verildi. Yeni askere Avrupa tarzında üniforma giydirildikten sonra, ilk talime 11 Haziran 1826 tarihinde Aksaray’da büyük yeniçeri kışlasının önündeki Et Meydanı’nda başlandı. Talimleri yalnız Osmanlı Muallimleri yaptıracaklardı. Önce duası okundu, sonra saf saf dizilmiş eşkinciler, halkın meraklı ve diğer ocaklı yoldaşların istihfaf ile bakan gözleri önünde, uygun adımla sekiz-on adım attılar. İki gün sonra birlik için personel kayıtları başladı.

Bu kez ne yapıldığı kamuoyundan saklanmadı Nizam-ı Cedid ve Sekban-ı Cedid kurulurken sultanlar, bu birlikler kendilerini savunabilecek güce ulaşana kadar Yeniçerilerden saklamayı ummuşlardı. Fakat bu kez kayıtlar At Meydanı’nda (Hipodrum) Topkapı Sarayını Ayasofya ve Sultan Ahmed camilerinden ayıran büyük meydanda yapıldı ki burası Yeniçerilerin ne yapıldığını kesinlikle bilecekleri bir yerdi. Yeniçeri zabitleri, bu yeni talimli askerin, ocağın lağvı için atılmış bir adım olduğunu biliyorlardı. Yeniçeri Ağası ve Yeniçeri Ocağı ileri gelenlerinin huzurunda talimler başlatılmıştı. Fakat yeniçeriler, verdikleri sözden hemen caymakta beis görmediler.

Talim meselesini anlayamadan evet demeye zorlandıklarını iddia ediyor, fetva ve hüccet yazanları, bütün başı kavukluları ve kendilerine karşı gelenleri kahredeceklerini söylüyorlardı. Kerpiç Han’ında toplananların çoğunluğu eşkinci merasimi esnasında ayaklandırmaya karar vermişlerdi. Devlete sadakatle bağlı Mustafa Ağa ve Kürt Yusuf ve diğer söz sahibi arabozucu kişiler önce Ağa Kapısı’nda talim için sözleştikleri gün sözlerinden dönerek Et Meydanında talim yapıldığı sırada niyetlerini uygulamaya koyarak isyana girişmişlerdi. Fakat içlerinden bazıları: “Kazanlar çıkmadan isyan etmek durumu Bektaşiyanın kanununa aykırıdır!” diyerek mani oldular.

Bir kısmı: “Eşkinciler çoğalsın, eşkinci olan yoldaşlar gereği kadar top ve tüfek alsın, sonra kıyam ederiz!” demişlerdi. Bazıları da: “Eşkinciler padişahın, devletin iltifatlarına nail olacaklardır. Çoğalınca bizden büsbütün korkmayıp bizlere itaat etmezler, bilakis ocağımıza düşman olurlar” demişti. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.