OPHRNEİON
Anadolu’da Troas Bölgesinde bulunan bir Eol şehridir. Troas Savaşlarıyla ilgili efsanelerde adı çok sık geçer. Lykophron’a göre, Hektor burada gömülüdür. Eski yazarlara göre, şehir arasında Akamos tarafından kurulmuş olmalıdır. Fakat Hektör’un oğlu Skamaudrios ile Aineas’ın oğlu Askenias’a kuruluşun mal edildiğini görmekteyiz. Bu durumu eski yazarlardan ve eserlerden çıkarmaktayız. Şehrin Delos Birliğine üye olduğu sanılmaktadır. M.Ö 300’de sikke basım işinin durduğunu görmekteyiz. Bu şehrin emenliğine kaybettiğine delalettir. Strabon’a ve Roma devri kalıntılarına göre şehrin egemenliğini yetirip, önemini kaybettiğini söylemek mümkündür. Fakat şehrin varlığını, daha uzun süre sürdürdüğünü rahatça söyleyebiliriz. Şehir kalıntıları Troas’ın ( Turuva’nın) 30 kilometre kadar yakınında ve kuzeydoğusundadır.
PAGAİ ( PEGAE-PİGAS)
Eski çağ coğrafyasında bir Eol şehri olup, Biga yakınındadır. Bugün Biga yakınlarında Kocabaş Çayı’nın yukarı kısmındadır. Bugünkü Biga kasabası demektir. Şehrin Eol kültüründeki adı Pegae’dir. Daha sonra ismi değişecek olan kentin ilk ismi “ Boğaz Şehir” anlamına gelmektedir. Pers hakimiyetinde iken İskender Devletinin Anadolu’yu istilası ile, İskender hakimiyetine girmiştir. Bu giriş Granikos Savaşı sonunda gerçekleşmiş olmalıdır. Bizanslılara geçmiştir. Bu dönemde mamur bir kent özelliğindedir. XII. Yüzyıl yazarlarından Anna Komen’ın Pigas ( Mebaalar Kenti) diye bahsettiği yerleşim yeri, XIV yüzyılda Türklere karşı kullanılan, paralı asker özelliğindeki Katalanlara tahsis edilmiştir. Bu yerleştirilme işe 2. Andronikos, paleoegas zamanında yapılmıştır. Katalanlar, imparatoru dinlemez özerk bir hayat yaşamışlardır. Kent 1364 tarihinde, Orhan Gazi’nin görevlendirdiği Karaboğa isimli komutan tarafından Osmanlı yönetimine sokulmuştur.
PANARMOS
Bu yerleşimde Eol bölgesinde kalan bir yerleşimdir. Yaşamına köy olarak başlayan bu yerleşim Eol, Hitit, Frig, Lidya, Pers, Bergama, Büyük Roma, Bizans dönemlerini yaşamıştır. Bazı çevrelere göre tarihteki belirginliği Kyzikos kentinin yanında olması nedeniyledir. Tarihteki ilk önemi bu yerleşim yerine bir tepe şeklinde hazırlanan Kyzikos’un mezarı nedeniyledir. Yerleşim yerinin ilk dönemleri ve isimleri konusunda şu bilgileri verebiliriz: Kentin ilk isminin Liman anlamına gelen Panarmos olduğu söylenir. Kentin isminin şu değişik şekilleri de görülür. Şehre bir zaman Paleorme, Paiori- ne, Palorme, Pandermit, Pandorme gibi isimlerle anıldığı görülmektedir. Bu günkü ismi olan Bandırma'nın Pandorrne'den türediyi kesindir. Peki, bu Pandorme nereden gelmiştir. Bu isim, Girit ve Anadolu kökenli Pandareos efsanesinden gelebilir. Bu efsane Odiseus destanında şöyle anlatılır; Yunan mitolojisinde, tanrı Zeus'u babası Kronos'un öldürme teşebbüsünden korumak isteyen, annesi Rheia Zeus'u Girifde bir mağaraya saklar. Bekçi olarak başına bir altın köpek bırakır. Kronos devrilip her şeye Zeus hâkim olunca, bu köpek Girifte ki Zeus Tapmağı'na bırakılmıştır.
İşte Pandareos bu altın köpeği calip, Lidya'ya Sipylos Dağı yakınlarına yitirip, Lidya Kiralı Tantalos'a emanet eden kişidir. Panarmos, Pandareos'un altın köpekle Anadolu’ya ayak bastığı yer olup, adını bu Pandareos'tan almaktadır. Yani Pandareos'un ayak bastığı yer anlamına Pandorme adını a i maktadır.
Bir başka efsaneden ismin kaynaklandığı iddaları da Pandaros efsanesini esas alır. Pandaros likialıların önderi olup, Troas Savaşı'na, Troaslılara yardımcı olarak, katılıp, orada ölen kişidir. Pandorme Likia kralının oğlu olan, bu Pandaros Likialıların önderi olup, Troas Savaşı'na, Troaslılara yardımcı olarak katılıp, orada ölen kişidir. Pendorme Likia kiralının oğlu olan bu Pandaros'un Troas Savaşı'na gitmek için denize açıldığı yer olup adını ondan almaktadır. Yani Pandaros'un gittiği yer olmaktan ismini almaktadır
Marmara Bölgesi'nde ilk çağda görülen ünlü hikâyeci (tarihçi) Hesiodos'un bahsettiği bir efsane vardır. Bu efsane tanrıların yarattığı Pandora isimli bir güzel kadın etrafında gelişmektedir. Zeus bütün kötülükleri ve umut hissini, duygusunu bir kutu içinde toplar, bu kutuyu Pandora eliyle, Prcmcihaüo un kardeşi Epimeiheus a gönderir. Tanrılardan ateşi çalıp insanlara getiren, bu nedenle Zeus tarafından cezaya tabi tutulan, Prometheus daha önce kardeşi ne Zeus'tan bir armağan gelirse alma diye uyarmıştır. Bu uyarıyı unutan Eol, Metheus Pandora'yı kabul eder ve onunla evlenir. Bu arada Pandora Zeus'un verdiği kutuyu açar, tüm kötülükler yayılmıştır. Bir tek umut kalmıştır. Bu nedenle bütün kötülüklere karşı insanların elinde bir tek umut yaşadığı güç olarak kalmıştır denir.
Pendora'nın anlamı Tanrıların armağanı demektir. Bandırma'nın isminin kökeni olan Pandorme kelimesinin Pandora kelimesinden geldiği kanaatinde olanlar, durumu şöyle izah ederler; Panarmus-Pandorme gibi isimlerle anılan yerleşme yerini kuranlar, yerio kadar beğenmişler ki, burasının kendilerine bir armağan olduğuna karar vermişlerdir. Pandora efsanesi hatırlanarak, aynı anlama gelen Pendorme ismi yerleşimin adı yapılmıştır. Yani tanrı armağanı yer adı ver ilmiştir.
Kanaatimiz kentin yerli halk tarafından kurutmuş, ancak Holler tarafından ele geçirilip yerleşilmiş bir Eol kenti olmasıdır. Eollerin elinde iken, Anadolu'ya hâkim Frig ve sonrası dönemde Lidya hâkimiyetlerini yaşamıştır, bu dönemlerde Kyzikos nedeniyle önemsizdir. Kyzikos'un gölgesinde kalmıştır, liman olmasına rağmen, Kyzikos Limanı nedeniyle gerekli yeri alarak önemli liman olması daha sonraları gerçekleşmiştir. Kanaatimizce ismi de daha sonraları Panarmos veya P a nar m us olacaktır. Bu da isminin kökeninin tartışmalı olmasını izah eder durumdadır. Kent civarında sistemli bir araştırma yapılmamıştır. Devamı yarın…