güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Cumhuriyet Devrinde Halifeliğin Kaldırılması

Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2022 11:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2022 01:40

Halifelik dediğimiz makam aslında kelime manasıyla Allah’ın yeryüzünde vekilliği veya temsilciliği demektir diyenler mevcutsa da bizde genel olarak Hz. Muhammed’in vekilliği olarak kabul edilip o manada görülüp kullanılan bir makam söz konusudur. İslam dininin kurucusu Hz. Muhammed öldüğünde daha gömülmeden Medine’deki sahabelerin önde gelenleri toplanıp Hz. Muhammed’in hükümet ve din adına topluma yaptığı başkanlığı sürdürebilecek bir şahsiyeti tespit telaşına kapılmışlardır. Rivayetlere göre bu konuda ilk harekete geçenler Ensar olmuştur. Ancak Muhacirden Ebubekir, Ömer gibi bazı önde gelen sahabeler Ensar’ın kendilerinden halife seçmelerinden tedirginlik duydukları içindir ki onların bu iş için yaptıkları toplantıya katılmışlar ve bu toplantıda yaptıkları konuşmalarla Hz. Muhammed’e vekâlet etme hakkının Kureyş’ten olup Medine’ye göç eden muhacirlere ait olması gerektiğini ileri sürüp onlara da kabul ettirmişlerdir. Bilhassa Medine’de kendisinden çekinilen ve birazda sevilen Ömer’in büyük etkisiyle bu toplantıda Hz. Ebubekir’i halife seçmişlerdir. Hz. Ebubekir’in halife seçilmesinde onun Hz. Muhammed’in eşi Ayşe’nin babası olması, Hz. Muhammed’in onu çok sevip onu daima yanında dolaştırmış olmasının payının büyük olduğu muhakkaktır. Hatta Hz. Muhammed hastayken yerine Medineli Müslümanlara namaz kıldırması için camide onu imam bırakmış olması onun halife seçilmesinde en önemli dayanak kabul edilmiş Hz. Ömer’de onun seçilmesi konusunda ısrar edince söz konusu toplantıda hazreti Ebubekir halife seçilmiştir. Hz. Ömer öncelik ile Ebubekir’in elini öpüp ona biat ederek onun halife olmasını örnekleyerek kolaylaştırmıştır. Onun bu davranışı Ebubekir ile Ömer arasında Halifelik konusundaki yardımlaşmayı başlatmış öleceğini anlayan Ebubekir’de kendini ziyarete gelenlere Ömer’i tavsiye ederek onun halifeliğini temin ve garanti etmiştir. Ebubekir halife seçilirken Hz. Muhammed’in yıkanma ve kefenlenme işi ile gömülme işi ile meşgul olan Hz. Ali söz konusu seçim toplantısında bulunamadığından Ebubekir ve Ömer’in seçim işi için faaliyetleri kolaylaşmış Hz. Ebubekir’in halife seçilmesi kolaylaşmıştır. Ömer rahatsızlandığında ölmeden önce yeni halife seçimi için oluşturduğu altı kişilik heyetle Hz. Osman’ın halifeliğini temin etmiş böylece İslam’da önemli miktarda çevrenin halifeliğe öncelikli hakkı olduğunu düşündüğü Hz. Ali halifelikten uzak tutulmuştur.

Çıkan ihtilal ile Osman öldürülüp hilafet boş kalınca ihtilalcilerin zorlaması ile Hz. Ali halife olunca Ebusufyan sülalesi ve Emevi ailesi Hz. Ali’nin halifeliğine itiraz etmişler onun ile mücadeleye girişmişlerdir. Onlarla ailesel bağı olan Hz. Ayşe yani Peygamber’in eşi ve önde gelen sahabelerden Talha ve Zübeyir gibi sahabelerde Hz. Ali ye karşı çıkmış onun ile mücadele etmişlerdir.

Bu mücadeleler uzun sürmüş, Hz. Ali bu mücadeleler ile istediği neticeyi elde edemeyince hakem olayı denilen olayı kabule mecbur kalmış ama bununla da netice alamamıştır. Hakem olayından sonra ortalık daha da karışmış, İslam dünyası Şiiler ve Sünniler hariciler olmak üzere dinsel mahiyette üç gruba ayrılırken Muaviye taraftarları yani Emevilee ve Aleviler olmak üzere de siyasal bakımından iki ye ayrılmıştır. Haricilerin suikastı neticesinde Hz. Ali’nin hayatını kaybetmesi Emevilere yani Muaviyelere hilafeti kazandırmıştır. Gerçi Hz. Ali’nin oğlu Hasan ve oğlu Hüseyin halifelik için mücadeleye atılmış olsalar da halifeliği Emeviler elde etmiş ve hilafet makamı Muaviyeden başlayarak 750 yılına kadar Emevi sülalesinin elinde kalmıştır. Bu uğurda savaşmalar gerçekleşirken Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin şehit edilmişler böylece peygamber soyundan halife olabilecek kişi kalmamıştır. Bilhassa Kerbela faciasından sonra Peygamber’in soyundan hilafet mücadelesi Abbasoğulları denilen amcası Abbas’ın Sülalesinin tekelinde kalmıştır. Emeviler bu kadar uzun süre hilafet makamında kaldıktan sonra çıkan Ebamüslim isyanıyla hilafet makamını Abbasilere kaptırınca artık hilafet makamı 1517 ye kadar bu soyun tekelinde kalmıştır. Ebubekir’in halife seçilmesi ile başlayıp Hz. Hasan’ın hilafeti Muaviyeye devretmesine kadar geçen dönemdeki halifelik makamı gerçekten esas olarak kabul edilen İslam halifeliği dönemidir. Bu 30 senelik döneme İslam dünyasında Hülafa-i-raşidin dönemi denir. Hz. Muhammet bir hadisinde benden sonra hilafet 30 senedir dediği için belirtilen süreye denk gelen bu seneler arasına denk gelen halifelere gerçek halifeler denir. Onların dışında kalan Emevi ve Abbasi halifeleri ve Osmanlı halifeleri gerçek halife mahiyetinde görülmezler. Haliyle onların devamı mahiyetindeki Osmanlı halifelerinde tam manası ile İslam’ın istediği tarzda tam manası ile halife değildirler dersek yanlış bilgi vermiş olmayız düşüncesindeyim. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.