güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Çanakkale Cephesinin Unutulmaya Terk Edilen Unutturulmaya Çalışılan Kara Savaşları

Yazının Giriş Tarihi: 09.06.2021 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.06.2021 00:06

4). GÖSTERİŞ ÇIKARMALARI

BEŞİGE:

Hamilton, Beşigeler'de ise gösteri çıkarması yapılması istenmiştir. Amacı ise hem Kumkale çıkarmasına yardımcı olması, hem de harekâtın ciddi olduğunu gösterebilmektir. Böylece Anadolu yakasında bulunan Türk kanadı bastırılacak, buradan kuzeye ve Gelibolu Yarımadası'na kuvvet kaydırılması geciktirilecekti. Seddülbahir bölgesindeki harekâtın deniz üzerinde geçireceği kritik dönem Kumkale dolaylarından gelebilecek topçu müdahalesine karşı korunmuş olacaktı.

Fransızlar 25 Nisan sabahı güneşin doğması ile beraber saat 03.00 sıralarında Beşigeler'de mevzi aldılar. Belli başlı taktik hedefler ile gemilerden topçu ateşleri yapıldı. İçi asker dolu filika grupları taşıt gemilerinden ayrılarak kıyılara doğru ilerlemeye başladı. Tipik bir çıkarma harekâtı gösteriliyor ve böylece Türk savunmasının hassas bir noktası zorlanmış oluyordu. Bu harekâta 08.00-10.00 arasında Jeanne d'Arc ve Ascold Kruvazörleri de katıldılar. Kıyılara ve derinlik arazisindeki taktik noktalara bombardımanlar yapıldı. Öğleye doğru Beşige sularına sis bastı. Hedefler kapanmış, ateş imkânı kalmamış ve gösteriş harekâtı mümkün olmadığı için verilen emirle saat 11.00'da Bozcaada'ya çekilerek harekâta son veridi.

SAROZ:

Saroz körfezinde gösteriş yapacak kuvvet 7 İngiliz gemisine bindirildi. Bunları bir zırhlı iki kruvazör, iki torpido himaye ediyordu. 25 Nisan akşamına kadar bu grup körfezde torpil aramakta ve kıyıları bombardımanla meşgul oldu. Akşamüzeri yeni bir bombardıman ile 1200 kişilik bir kuvvet sandallarla kıyılar önünde gösteriş yaptılar. Bunlardan küçük bir deniz müfrezesi saat 21.30 da Saroz kuzeyine çıkarıldı. İçerilere doğru keşif kolları sürdüler ve kıyıda ateş yaktılar. Bu müfreze gece yarısına doğru gemilere alındı.

 Neticede bu gösteri çıkarmaları başarılı oldu. Bu bölgedeki Türk kuvvetlerini burada tutmayı başardılar.

SONUÇ:

İtilaf devletlerinin Çanakkale cephesindeki temel hedefi; donanmaya boğazı açmaktı. (Akdeniz’den İstanbul’a uzanan suyolunu açmak) Hedefleri ise İstanbul’a ulaşmaktı. Bu sebeple Hamilton komutasındaki “Akdeniz seferi Kuvveti’nin ismi ilk önce “İstanbul seferi kuvveti” idi…

3 Kasım günü Çanakkale Boğazının giriş istihkâmlarının bombardımanı ile fiilen başlayan muharebeler 18 Mart 1915 günü yaşanan büyük zafer gününe kadar deniz muharebeleri olarak devam etti. 18 Mart günü Çanakkale boğazını sadece donanma ile geçemeyeceklerini anlayan itilaf devletleri amfibi bir harekât ile Çanakkale boğazını geçebilmeyi düşündüler. Planlarını yaptılar, hazırlıklarını tamamladılar ve 25 Nisan 1915 Pazar günü sabahı Çanakkale boğazına geldiler. Dört ayrı koldan yaptıkları çıkarma girişimleri ile boğazı açabileceklerini düşündüler...

Lord kitchener Askerleri Çanakkale’ye uğurlarken şöyle diyordu:

 “Görev bütün yiğit İngilizler tarafından acze düşmeden yapılacaktır ve inanıyorum ki, birlikleriniz İstanbul’a ulaşan yolu zaferle donanmaya açacaktır. Fransız birlikleri cesaret ve maharetleri sayesinde, silahlarının zaferi sağlayacağa dair kesin inanç taşıdığımızdan emin olsunlar… Harekâtınız başladığı zaman düşüncelerim daima sizinle beraber olacaktır. Gelibolu Yarımadası’na bir kere ayak basarsanız davamızı sonuna kadar götürmek için dövüşmelisiniz”

Planları, birlikleri, güçleri, silahları… Mükemmeldi. İlk önce çok ümitlenmişlerdi. Akdeniz Seferi Kuvvet Komutanı General Hamilton 25 Nisan sabahı askerler çıkartmaya başladıklarında şöyle düşünüyordu: “Artık her cephede savaş başladı. Helles burnu sahillerine döndük. Kirte köyü karşısında bir başka büyük an yaşanıyor. Çok başarılı bir çıkartma yaptık, eminim ve bu bir gerçek, bu kelimeyi kendime defalarca tekrar ediyorum. “gerçek” “gerçek” “gerçek!”. Emin olmak için gemici dürbünüyle askerlerimizi izliyorum. Bazen insanın inanmayası gelir; bir hap gemisinde rüyada gibiyim. İnsanın kağıt üzerinde şekil bulmuş olan düşüncelerinin, bir dürbün merceği içinde, çarpışan askerler halinde hareket edişini görmesi şaşırtıcı oluyor.”

Hamilton, Askerlerine çok güveniyordu: “Bir husus apaçık. Ne olursa olsun, zafere ulaşma yolundayız. Dünyada bizim askerimizden daha iyi yetiştirilmiş bir asker mevcut değildir. Bizimkiler, askerliğin ruhuna vakıf, hepsi de gönüllü ve tam bu meslek içi yaratılmışlar. Subaylar, her rütbe ve kademede erleriyle birlikte ateşe atıldılar. Hepsi de ölecekler, ölecekler ama yakında Türkleri de yola getirecekler.” Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.