BELEDİYEMİZ, MİLLİ EMLAĞIMIZ VE VATANDAŞLARIMIZ ARAZİLERİNE NE ZAMAN SAHİP ÇIKMAYI DÜŞÜNÜYOR

Değerli okurlarım;

Çeşitli defalar dile getirmişimdir, ülkemizin her yanında olduğu gibi Bandırma’mızda da gerek belediyemiz, gerek maliyemiz, gerekse milli, emlağımız, hatta işin daha kötüsü pek çok vatandaşımızda, gerek direkt olarak, tapulu olarak, gerek miras yoluyla sahibi durumunda bulundukları arsalarla gereği gibi ilgilenmediklerini söylediğimizde yanlış söylemiş olmayız düşüncesindeyim. Bu durum bazı kötü niyetli şahısları harekete geçirmekte, sahipsiz durumdaki arazilerden bir kısımlarını çevirip, sözüm ona bahçe gibi kullanmak yahut tavuk kümesi, köpek barakası gibi şeylerle arazide işgalleri başlatabilmektedirler. Özellikle Livatya sahasındaki araziler, Levent evleri gibi sahaların arazileri başta olmak üzere şehir kıyısındaki kamu arazileri bu tür işgallere uğrayabilmektedirler. Eskiden gecekondu yaparak bu sahalarda yerleşim mahalleri oluşturan insanları görmek mümkündür. Ancak bugün Bandırma’mızda gecekondu yaparak arazi işgali yerine küçük yapıda hayvan barınakları araziler çevirerek arazi işgallerini görmekteyiz. Bunun için öncelikle izlenen yol Livatya gibi bir oranda eski dönemlerdeki değerini kayıp etmiş araziler tercih edilmektedir. Bu nedenle bu sahalardaki küçük bir arazi alınmakta, daha sonra etrafındaki kamuya ait arazide genişlemeler yapılarak fiilen genişçe bir saha işgal edilebilmektedir. Bazı uyanıklar ise bu kadar sabır gerektiren bir usul yerine istediği genişlikte bir araziyi hiç çekinmeden çevirip işgal edebilmekte, çevreden gelebilecek tepkileri yok etmek için de araziyi maliyeden yahut milli emlaktan aldığını söyleyebilmektedirler. Buralara baraka tipli meskenler, binalar yapmakla işe başlayıp bu tar binaları daha sonra kalıcı hale çevirmekte mahsur görmemektedirler. Enteresandır ki, Türk insanı olarak bizler kamu arazilerinin sahibinin kim olduğunu bilmediğimizden, bilemediğimizden çoğunlukla da devlet mercileri karşısında bizim de eksiklerimiz olduğundan yahut da, bu tür işgalciler gibi yer işgali düşündüğümüzden bu işgalcileri ilgili makamlara şikâyet etmekte, edememekteyiz. Tabi daha kötüsü bu tür işgalciler kendi aralarında çeteler, mafya türü teşekküller oluşturduklarından birey olarak onlardan korkarak, onlardan uzak durmayı, onlara bulaşmamayı tercih ettiğimizden bu gibi işgaller kendimizde farklı sahalarda sürebilmekte, geniş araziler fiilen, haksız kazanç olarak bu gibilerin ellerine geçebilmektedirler. Bu arazi işgalleri konusunda görülen icraatların bir başka türü ise, sahiplerinin kentimizi terk ettiği araziler noktasında gerçekleştiği görülmektedir. Kent içerisindeki mahalleler arasında bu tür arazileri tespit eden art niyetliler, hatta sade arazileri değil, metruk binaları tespit eden çıkarcı şahsiyetler buraları işgal edip kafalarına göre buralara yerleşmekte, istedikleri gibi kullanabilmekte, mahsur görmemektedirler. Yine aynı tarzda olmak üzere, çok miraslı olması nedeni ile paylaşılamayan, tasarruf hakkının kimde olduğu belli olmayan mesken ve arazilerde aynı şekilde işgal ve haksız tasarrufa konu olabilmekte, sahipleri başka olmasına rağmen arazinin keyfini başkaları sürebilmektedirler. Bu durumların olmaması için belediyemize, mal müdürlüğümüze, milli emlağımıza sesleniyorum, yazının başında verdiğim saha isimi olan Livatya sahası başta olmak üzere, ağırlıklı yerleşim alanı olmadığı için, bazı uyanık kimselerin işgaller gerçekleştirdiği bahçeler, zeytinlikler, kümesler kurdukları, işgal ettikleri sahaları tespit ettirmek için lütfen harekete geçin. Milletin malı olan, dolayısıyla tüyü bitmedik yetimlerin de hakkı bulunan kontrol ve denetim yetkisi sizde olan bu toprakları lütfen koruyun. Kontroller yaparak tespit ettiğiniz işgalcileri işgal ettiği topraklardan mutlaka uzaklaştırın. Vatandaşlarıma sesleniyorum:” Kentimizden uzaklaşmanız dolayısıyla koruyup gözetemediğiniz, çok miraslılık nedeniyle, birbirinize düşüp paylaşamadığınız, birbirinizden kıskandığınız arsa ve arazilerinizi, lütfen gezip görerek, denetleyerek, işgal ve işgalcilerden koruyun. Bunları yapmadığınız takdirde kızsanız da sevmeseniz de, aslında yakınınız olan, sizden olan birileri yerine, sizle ilgisi olmayan, işgalci birilerinin yerleşmesine, el koymasına sebep olacağınızı unutmayın. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, başta Livatya, Hacıyusuf, 17 Eylül, 100. Yıl Marmara Evleri, Yeni Mahalle gibi şehir kenarı mahallelerde Sunullah, Paşabayır, Haydarçavuş gibi eski mahallelerde arsa ve arazi işgalleri gerçekleşebilmekte ve pek çok çıkarcı şahsiyet kendine ait olmayan arazilere sahip çıkıp kullanabilmektedirler düşüncesindeyim. Bunların olmaması için kamuya ait arazilere sahip olması gereken ve sahip olan belediyemiz, maliyemiz ve milli emlağımız umarım kendi uhdelerindeki arsa ve arazileri işgalden korumanın çarelerini, işgal altındakileri işgalden kurtarma çarelerini düşünür ve mutlaka bulurlar. Şahıslarımızda uhdelerindeki arsa ve arazileri kaderine terk etmeyi işgallerle yüz yüze bırakmayı işgallerden korumayı düşünüyorlardır. Aksi takdirde yakın zamanda geç kaldıklarını görebilirler. Umarım belediyemiz, maliyemiz, milli emlağımız, vatandaşlarımız bu konudaki uyarılarımızı gerçekten düşünüyorlardır. Ve bizim kafamızdaki belediyemiz, milli emlağımız ve vatandaşlarımız arsa ve arazilerine ne zaman sahip çıkmayı düşünüyor sorusunu sona erdirirler.