güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Askeri Kaynaklardan Duraklama Devri Osmanlı Seferleri

Yazının Giriş Tarihi: 22.12.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.12.2023 14:28

Karlofça antlaşmasıyla ilk defa kesin ve bir daha tekrar ele geçiremeyecek şekilde toprak kaybeden Osmanlı devleti artık bir daha fetihler sürdüremeyecek duraklama devri dediğimiz devri bile aratacak gerileme devrine girecektir. Gerçi Osmanlı devletinin Osmanlı yönetiminin bunu kabul etmesi oldukça zor olacaktır. Hatta eski topraklar uğruna girişilecek yeni savaşlarda görülebilecektir. Nitekim Varadin seferi de bunlardan biri olmuştur.

1694 VARADİN SEFERİ

Varadin kuşatmasından önceki vakalar

Fazıl Mustafa Paşa’nın muharebe meydanında vurularak ölüşü İmparatorluğun atisi için bir şeamet teşkil etti. İki sene gibi kısa bir zamanda iç işlerini düzeltmeğe, dış durumu ıslaha muvaffak olmuş olan, daha o zaman Hıristiyanlara hukuk birliği vermeği düşünerek bu noktadan Avrupalılarca bütün Osmanlı vezirlerinin en büyüğü sayılan bu büyük adamın ölümü ile beraber bozukluklar yüzgeri etmeye başladılar. Fazıl Mustafa Paşanın şiddetli idaresinden yılarak susmuş, bir tarafa sinmiş olan kinler, menfaatler, riyalar ve desiseler birer birer uyandılar. İdarenin eski bozuk çehresi, yeniden göründü. Derhal ordunun başına gitmek şartla Sadrazamlığa getirilen Ali Paşa, yüreğinde vatan sevgisi olmayan, menfaatinden başka bir şey düşünmeyen bir adamdı. Memlekette işbaşına getirilecek adamların azlığı yüzünden bu mevkiye çıkarılan Ali Paşa ne yapıp edip muharebeye gitmedi. Ordunun terhisini temin etti. Ondan sonra ne kadar düşmanı varsa; bozgunda alâkası var töhmet ile birer birer ortadan kaldırttı. Nihayet Padişahın gazabı bunu yerinden attı [ 1103 — 1691 ]. Yeni Sadrazam Hacı Ali Paşa baharda sefer için Belgrat’a gitti. Fakat orduda muharebe isteyen yoktu. Yapılan toplantıda “Belgrat tamir edilmedikçe ileri geçilmesi doğru değildir.” fikri ortaya atıldı. Sadrazam hamiyetli bir adamdı. Fakat azimkâr değildi; mesuliyeti üzerine alamadı. Bir mazbataya bağlanmak şartla buna razı olarak Belgrat’ta kaldı.

Bir müddetten beri İngiliz ve Felemenk elçileri Avusturya ile barış yapılması için aracılık ediyorlardı. Avusturyalıların barış şartları Macaristan ve Erdel idi. Ösek’ten hudut kesilmesini istiyorlardı. Bizimkilerin istedikleri ise pek başka idi. Budini hatta Yanıkkaleyi [Raab], Kanuni Süleyman I. zamanından beri verilmesi âdet olan hediye ve vergilerle beraber istiyorlardı; amma Belgrat’tan ileriye geçmeğe cesaret eden yoktu. Yedi aydır kuşatılmış olan Yarat ta düşman eline geçmiş, Venedikliler Girit’te [Kreta], Hanyayı [Hania] kuşatmışlar, Mora’da at oynatıyorlar. İngilizler tavassutlarını tekrar ettiler. Erdel’den vazgeçilmesini, Yanova, Yenova [Jenö], Güle, Tımışvar kalelerinin terki, Tuna’nın hudut olması şartıyla Avusturyalıların, Dalmaçya ve Mora verilirse Venediklilerin Ukrayna [Ukraina], Podolya [Padolien] kıtalarla Kamaniçe kalesi bırakılırsa Lehlilerin barışa hazır olduklarını bildirdiler.

Bütün bunlar tabiatla reddolundu. Belgrat’ın tamirinden sonra Edirne’ye dönen Hacı Ali Paşa baharda yeni sefer yapmak için hazırlanmaya başladı. Kendisi namuslu ve iş bilir bir adam olmasına rağmen Belgrat’a kadar yapılan bu lüzumsuz seferlerin masraflarını kapmak ve yeniden yapılacakları için para bulmak maksadıyla Fazıl Mustafa Paşa’nın kaldırdığı bütün vergileri yeniden ihdas etti. Doğan hoşnutsuzluklar, vergileri toplarken yapılan tarafgirlikler ve adaletsizlikler yeniden isyanların zuhuruna sebep oldu. Devletin bunları bastırmakta duyduğu aciz nispetinde Anadolu’da eşkıyalık çoğaldı. Halk emniyetsizlik, zulüm içinde kaldı. Edirne’de kıyafet tebdili ile gezmeyi memleket idaresi sayan Padişahın kızıp azlettiği vazifesinin ehli defterdarın yerinde kalmasında ısrarı sadrazama da mevkiini kaybettirdi. Yerine Bozoklu Mustafa Paşa geldi. Bu zat baharda girişilecek seferi şimdiye kadar olmayan bir istikamette yapmağa karar verdi. Erdel’i almak istiyordu. Buna sebep düşmanın Erdel — Eflak üzerinden hareket yapacağına dair bir haber çıkmış olması idi. Bu harekete Kırım Hanı da taraftardı. Ordu baharda ( Yanbolu — Hezargrad — Şumnu ) yolu ile Rusçuğa gitti, oradan karşıya geçti. Halbuki düşman gelmiş Belgrat’ı kuşatmıştı. Bunun üzerine Eflak topraklarından Vidin karşısına gelindi. Oradan Tuna geçilerek Belgrat’a gidildi. Düşman da Belgrat kuşatmasından vazgeçerek çekildi, gitti; ordu takip edemedi. Yalnız Kırımlıların Erdel’de Varat ve Dobresine [Debreczin] kadar olan sahayı yağma etmelerine müsaade olundu. Maksat ganimet ve esirle gözlerini doyurmak, seneye tekrar sefere gelmelerini temin etmekti. Kırım süvarileri çekilen düşmana yetiştiler. Beraberlerindeki Kalyonları [1] çekerek götürmeye çalışmak dolayısıyla yavaş hareket eden düşmanın geri kısmını vurdular.

Şu suretle bu ikinci sefer de boş bir zahmetten ve masraftan ibaret olmuştu.

Edirne’ye dönen Sadrazam Darüssaade ağasının teşvikiyle ava düşkün diye azledildi [17 — recep — 1105: 14 — mart — 1694 pazar]. Kin sahibi olmayan selefinin yerine geçecek kudrette olmadığını itiraf eyleyen, böyle olduğu halde yine gayretle çalışıp hudut tahkimatını tamamlayan bu adamı da düşmanları devirmişti. Yerine eski defterdar Sürmeli Ali Paşa geldi. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.