İşte 4 Nisan 1920 tarihinde Gönen’in yaşadığı bu katliam Gönen’in Kurtuluş Savaşı tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından en önemli olaylarından birisidir. Şurasını da hatırlatmak isterim ki bu katliam aslında Türkiye Cumhuriyeti açısından da öneli bir katliamdır. Gerek katliamın temelini oluşturan Anzavur isyanı gerek yaşanan 4 Nisan Gönen katliamı Derviş Mehmet tarafından başlatılan Menemen İsyanı ve Kubilay2ın katledilmesini getiren olayla ana esas açısından benzerlik gösteren bir olaydır. Çünkü nasıl Menemen olayı Mustafa Kemal’i ve onun getirdiği, getireceği rejimi ve inkilapları, değişiklikleri hedef alıyorsa Anzavurun isyanı da giriştiği isyanda katliamda Mustafa Kemal’in oluşturmak istediği Kuvayi Milliyeyi İstiklal Savaşı fikrini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir girişimle katliamdır. Ne tuhaftır ki bu kadar önemli bir katliam gerek yerel açıdan, gerek ulusal açıdan hak ettiği önemi ve değeri hiçbir zaman bulamamıştır. Pek çok katliam gerçekleşme tarihinde dile getirilip faillerin lanetlenip şehit edilenler yani mağdurları rahmet ve şükranla anılırken 4 Nisan tarihinde Anzavurun Gönen’de yaptığı katliamın şehitleri hiçbir zaman anılmamışlar bu katliamın faili Anzavur ve Anzavurcular hiçbir zaman lanetlenmemişlerdir. Ancak askeriyeye minnettar olmalıyız ki 4 Nisan şehitlerinin isimlerinin kaidesinde yer aldığı bir şehitler anıtını Gönen’de oluşturmuş, bu katliam şehitlerinin unutulmasının, unutturulmasının önüne geçmiştir. Bu anıt sayesindedir ki Gönen ve çevresi halkı 4 Nisan katliamının kurbanlarının isimlerini öğrenmek imkanını edebilmektedirler. Ama şu noktayı önemle vurgulamak isterim ki Gönen gibi kendisine bağlı milislerin, çetelerin gayreti ile kendini Yunan işgalinden kurtarma başarısını göstermiş bir ilçenin bu derece kahramanlıklar yaşatmış ataların bugünkü neslini oluşturan Gönen halkının 4 Nisan katliamını ve bu katliamın kurbanlarını unutmuş bir görünüm sergilemesi bence hakikaten acı bir görüntü oluşturmaktadır. Bence sergilenen bu görüntü Gönen halkının o katliamı yaşamış atalarına, bireylerine karşı sergilediği bir vefasızlık örneği söz konusudur. Acaba neden Gönen bu 4 Nisan katliamını unutmayı seçmekte veya seçmiş görünmektedir. Bence bunun altında Gönen’de farklı yollarla bu olayı unutturmak, bu katliamı gerçekleştiren Anzavur Ahmet’i ve onun tarafında birikip bu katliamın gerçekleştirilmesinde rolleri olan Gönen havalisi şerirlerini unutturmak isteyen çevrelerin niyet ve çabaları yatmakta, etkili olmaktadır düşüncesindeyim. Ve bu çevrelerin kamuoyunu etkilemede ileri sürdükleri sebebin de ülkede birlik ve beraberliğin bozulmasında bu katliamı yapanların lanetlenmesinin etkili olacağını ileri sürmeleri, olanak göstermeleri olduğunu düşünmekteyim. Ama hemen açıklamak isterim ki Anzavur Ahmet’in Anzavurcuların yani bu katliamı yapanların lanetlenmesi ülke birliğini ve bütünlüğünü bozacak bir etki yaratmaması aksine birlik ve beraberliğin oluşmasında daha faydalı etkiler meydana getirmesi gerekir düşüncesindeyim. Geçmişte millete ve milletinin menfaatlerine ters icraatlar yapan bireylerinin suçlanmasının, lanetlenmesinin gelecek dönemler için benzerlerinin ortaya çıkmasını engelleyecek etkiler yapacağı görüşünde olduğunu önemle hatırlatmak isterim. Bu yüzdendir ki 4 Nisan tarihinde Gönen’imizin Kurtuluş harbi başlarında yaşadığı katliamı hatırlayıp her sene bu tarihte katliamı yapanları naletleyip, katliam mağdurlarını, şehitlerini askeriyenin kendileri için yaptığı Gönen Şehitler Anıtı önünde gerçekleştirilen seremonilerle rahmetle anması faaliyetini gerçekleştirmesi gerekir düşüncesindeyim. Bence bu tür seremonilerle anmak katliamı yapanları lanetlemek Gönenlilerin görevi, katliam şehitlerine bir vefa borcudur. Gönenli bu vefa borcunu umarım gerçekleştirir. Yoksa her sene 6 Eylül Kurtuluş bayramında bu anıt önünde yapılan seremoniler bu katliam şehitlerini anmakla ilgisi olmayan ve bence bu katliamın gerçekleştiricilerini suçlu görünmekten kurtarmaya yarayan bir faaliyetten öte bir seremoni değildir kanaatindeyim. Çünkü bu şehitler Gönen’in kurtuluşu sırasında şehit olmadıkları gibi Yunanlılar tarafından öldürülmemişlerdir. Bu katliam şehitleri Anzavur Ahmet onun dışarıdan getirdiği şüreka ve ona katılan Gönen havalisi, Manyas, Biga, Susurluk hatta Bandırma havalisi insanlarından oluşan bir kitledir. Bu yönüyle, bu havali haksızlığa uğratılan, haksız yere katledilen bu şehitleri rahmetle anmak, onları şehit edenleri lanetlemek göreviyle yükümlüdür diye düşünmekteyim. Tekrar önemle vurgulamak isterim ki bir katliamın faillerini lanetlemenin ülke içinde ikilik yaratmayı, ayrımcılık yapmayı getireceğini yaşanmış bir katliamı unutmanın unutturmanın ülkede birlik ve beraberliği sağlayacağını düşünmenin yanlış olacağını düşünmekteyim. Bence bu tür davranış yeni katliamcıların çekinmeden ortaya çıkmasına nasıl olsa gelecekte bizde unutuluruz kanaatine yarayacak bu nedenle bu tür olayların artmasına sebep olacak bir zihniyetten başka bir şey olmasa gerektir kanaatindeyim. Bütün bunlardan sonra 4 Nisan Gönen katliamı failleri neden lanetlenmez, telin edilmez sorusuna verilebilecek tek cevap bence Gönen’de, Gönen kamuoyunda hala bu tür faaliyetten birilerinin rencide olabileceğinin düşünülmesi olabilir kanaatindeyim. Ama şunu hemen eklemek isterim ki bu katliamın kurbanlarının rahmetle anılmaması, onları katledenlerin lanetlenmemesi aynı şeyi yapmayacak mıdır? Bu mağdurların bugünkü nesilleri atalarının yaşadığı haksızlığa sessiz kalınması onların yaşadığı haksızlığın ve onlara haksızlığı yapanların naletlenmemesinin bu kitleleri rencide etmesi, rahatsız etmesi olayı neden göz ardı edilmektedir. Sözün kısası yaşanan tarihi gerçekler milletimizin yaşamış olduğu olaylar olduğundan bütün gerçeği ile milletimizin gözü önüne serilmesi, milletimizin gelecek yaşamında ders çıkarıp tedbirler alması açısından daha faydalı bir durum oluşturabilecekken bu katliamın unutturulmasını yahut unutulmasını başka bir şekilde yorumlamak hakikaten zordur. Şunu da vurgulamak isterim ki Gönen’de Kurtuluş harbi dönemini değerlendirme amaçlı hali hazırda 2 anıt mevcuttur. Birisi mevcut belediye Reisinin yaptırdığı son anıt olurken, diğeri yukarıda belirttiğim gibi askeriyenin yaptırdığı Gönen Şehitler Anıtı’dır. Gönen Şehitler Anıtı Anzavur’un Gönen’i işgal ettiği sırada katlettiği Kuvayi Milliyecileri temsil ederken diğer anıtın Gönen’in kurtuluş faaliyetlerini temsil etme özelliği daha baskındır kanaatindeyim. Bu yüzdendir ki 6 Eylül tarihli Gönen’in kutuluş günü kutlamalarının Gönen’de yapılan son anıt önünde gerçekleştirilen seremonilerle kutlanırken Gönen Şehitler Anıtı önünde 4 Nisan katliamı şehitleriyle ilgili anma ve katliamı yapanları naletleme seremonisinin yapılması daha tarihi gerçeklere uygun faaliyet olacaktır kanaatindeyim. Umarım Gönen halkı ve Gönenli yöneticilerimiz bu tavsiyelerimi göz önünde bulundurarak 4 Nisan şehitlerine karşı sergilenen vefasızlık örneğine son vermeyi gelecek yıllarda gerçekleştirecekler, onları rahmetle, minnetle anarken onları katledenleri de lanetleyeceklerdir. Bu tür bir icraatın toplumda ikilik yaratacak, bölücülük oluşturacak bir faaliyet oluşturamayacağını artık Gönen halkı da, Gönenli yöneticilerimiz de umarım fark edeceklerdir.