SON DAKİKA

Anneler Günü Hakkındaki Değerlendirmelerimiz

Yazının Giriş Tarihi: 12.05.2025 08:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.05.2025 08:24

Hepimiz biliyoruz ki hemen hemen Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumundan bugüne mayıs ayının ikinci haftasının Pazar gününü anneler günü olarak kutlamaktayız. Anne mefhumu biz Türklerde ve İslam toplumlarında önemli yeri olan bir mefhumdur. Bu önemlilik Türk milletinin kadınına toplumun temeli saydığı ailenin temeli olarak anneyi görmesine dayandığı gibi İslam dininin anneye özel önem vermesinden de kaynaklandığı şüphesizdir. Gerçi İslam dininin yozlaştırılmış uygulamaları nedeniyle kadın İslam dininin kendisine verdiği önem ve ağırlıktan erkekler lehine daha sonraları kayıplara uğratılmıştır. Ama asrısaadet devrindeki İslami kaide ve uygulamalara baktığımızda daha sonraki dönemlerden toplumsal hayat açısından ve değer açısından daha fazla ağırlık taşıdığını görmek mümkündür. Hz. Ömer ve Osman devirlerinden başlayarak özellikle Emeviler devrinde erkekler yanında ikinci sınıf vatandaşlığa itildiğini gördüğümüz kadının anne olmasına rağmen toplum içerisinde olması gereken yeri çoğunlukla koruyamadığını görmekteyiz.

Hele hele İslam erkeklere tanınan daha doğrusu tanındığı söylenen birden fazla kadınla evlenme hakkı ve uygulaması İslam kadınını da buna bağlı olarak İslam anneleri de hak ettiği önem ve değerden mahrum eden bir faktör durumunu oluşturmuştur. Erkeğe çok eşli evlilik hakkını veren İslam din adamlarının kendilerine örnek ve dayanak kabul ettikleri Hz. Muhammed’in birden çok kadınla evlenmiş olması bence aslında yanlış değerlendirme neticesi ortaya çıkmış bir durum ve uygulamadır. Onlar Hz. Muhammed’i çok eşli evliliğe taraftar göstermeye çalışsalar da biliyoruz ki Hz. Muhammed tek eşle evliliği ideal kabul eden bir Peygamberdir. Bu neticeye varmamızı sağlayan durum ise onun kızı Fatma’yı amcasının oğlu Hz. Ali’ye verirken kızıyla evli olduğu sürece başka bir kadınla evlenmeyeceğine şart koşup söz verdirmesidir. İslam kadınını ve dolayısıyla Türk İslam kadınını haliyle anneleri değerden düşüren ikinci bir İslami uygulama olarak onun tesettürü uygulamasının ifrata götürülmesiyle peçe ve kafes arkasına itilmesi dolayısıyla toplumsal yaşamın dışına itilip ev içine hapsedilmesi oluşturmuştur. Kadının İslami uygulamada miras dışı denilecek derecede en fazla erkeğe oranla erkeğin yarısı hakka sahip kılınması da toplumda kadınların haliyle annelerin değerine darbe vurulmasını getirdiğini söylemek mümkündür. Şurası da önemle vurgulanması gereken bir gerçektir ki İslam kadınını ve annelerimizi İslam’ın kendisine tanıdığı haklı değerden mevkiden mahrum eden bir diğer uygulamada nikah konusundaki kadın erkek eşitsizliğidir.

İslam din adamlarımızın nikahta İslam dininin kadına tanıdığı bir hak olan, erkekten istediği anda şartlar oluştuğunda boşanabilme eşini boşayabilme hakkını gasp eden bir uygulama ortaya koymalarıdır. İslam dini nikah kıyılırken nikah kıyan şahısa kadın gerektiğinde eşinden boşanabilme hakkının kendisine saklı kalmasını istediğinde kadın istediği anda boşanma şartları oluştuğunda erkek hayır dese de eşini boşayıp ondan ayrılmak hakkına da sahip olmaktadır. Ama nedense imam nikahı denilen nikahı kıyanlar hiçbir zaman daha doğrusu çoğunlukla evlenecek kadınlara bu hakkı kullanıp kullanmayacaklarını sormamayı tercih etmemişler kadını boşanma hakkından ebediyen mahrum ederek istediği anda eşini boşama hakkını sadece İslam erkeğine kazandırmak yoluna gitmişlerdir. İşte bu yüzden İslam kadını, sözünü ettiğim diğer şartlarında etkisiyle İslam erkeğinin kölesi durumuna gelmiştir. Onun bu aciz durumu anne olsa dahi, toplum karşısında hatta evlatları karşısında hak ettiği değeri korumasını engellemiştir düşüncesindeyim. Ama bütün bunlara rağmen Türk kadını Türk İslam kadını yine de vefakârlığıyla kendini sevdirmeyi taktir ettirmeyi başarmış anne olarak toplumda önemli yer işgal ederek annelik mefhumunun değer ve gururunu ortaya koyabilmiştir.

Öyle ki toplumuzda babalar kadar saygı duyulan anneler görülebilmiş bu nedenle bu saygın annelerin saygısı nedeniyle vatanımıza Anadolu denmiştir. Peygamberimizin hanımlarına ona saygıya binaen anne diyen İslam toplumu özellikle Türk İslam toplumu annelerimize özel bir gün tahsis edip kutlama cihetine gitmemiştir. “Cennet annelerin ayağı altındadır” sözünün Peygamber sözü olarak kabul gördüğü toplumumuzda annelere saygı tavsiye edilip istense de belirli bir gün tahsis edilip onlara özel önem verilerek kutlandığı görülmeyen toplumumuzda annelere özel gün tahsis edilmesi Amerika kökenli olup batı üzerinden bize intikal eden anneler gününün bugünkü kutlama uygulamasının kabulüyle söz konusu olduğunu görmekteyiz. Batı medeniyetini kendimize örnek kabul eden bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşam bulmasıyla batıdan ve Amerika’dan aldığımız pek çok kutlama günlerinden birisi olan anneler günü kutlaması da önce ağır ağır olsa da sonra hızla kendini kabul ettirmiş ve bugün kırsalıyla kentseliyle ülkemizde uygulanır hale gelmiştir.

Bugün diyoruz ama bugünden kastımız 2000 yılına kadar dönemdeki anneler günü kutlamalarını o zamanki annelere Mustafa Kemal’in getirdiği kadın erkek eşitliği doğrultusundaki anneler günü kutlamalarını kastediyoruz. Her ne kadar belki toplumumuzun bir kısmı laik sisteme demokrasiye kadın erkek eşitliğine önem veren kesimdeki anneler günü kutlamaları açısından bugünün toplumumuzda da anneler günü kutlamaları hakkında layıkıyla bu kutlamaların gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz kanaatindeyim. Ancak toplumumuzun son 25 yıllık sürecinde anneler gününü layıkıyla yapabilecek bir toplum olmaktan uzaklaştığımızı düşünmekteyim.

Bir toplumun layıkıyla anneler günü kutlamasını gerçekleştirmeyi gerçekleştiren ve halk eden bir toplum olduğunu söyleyebilmemiz için önce Türk kadınına değer veren bir toplum olmayı, kadın erkek eşitliğini laik bir sistem dahilinde sağlayan bir toplum olmamız gerektiği halde toplumumuzun tamamında bu ortamı sağlayabildiğimizi düşünememekteyim. Çünkü Türk toplumunun önemli bir kesiminde özellikle eski rejim yanlıları, Osmanlıcılar ve yeni Osmanlıcılar, şeriatçılar, tarikatçılar ve cemaatçiler kesiminde Türk kadını Osmanlı ve öncesi dönemlerdeki seviyeye döndürülmek istendiğini düşünmekteyim.

İster genç kız ister genç evli kadın isterse yaşlı diyebileceğimiz kadınlarımız bu sözüne ettiğimiz kesimlerce ikinci sınıf vatandaş görülüp Atatürk devrimleriyle kendilerine kazandırılan haklarının elinden alınmaya çalışıldığını görmekteyiz. Ve bu yoldaki çalışmaların başında erkekler tarafından kadınlara yapılan baskılarla sindirilmeye çalışılıyor düşüncesindeyim. Bu sindirilmelere kafa tutan kadınlarımız ya erkekleri tarafından eşleri evlatları kardeşleri ve ebeveynleri hatta yakın uzak akrabaları tarafından tehditlerle şiddet uygulamalarıyla Osmanlı ve öncesi dönemlerdeki uygulamalara razı olmaya yöneltilmeye çalışıldığını düşünmekteyim. Bu nedenle ister anne olsun ister hiç evlenmemiş ister yeni evlenmiş kadınlarımızın hakları ihlal edilir kadı erkek eşitliğinden uzaklaştırılmaya çalışılır, darp edilir hatta katledilirken toplumumuzun, siyasilerimizin özellikle erkek nüfusun anneler günü kutlamasını gerekli şekilde başta anneler olmak üzere kadınlarımıza gerekli şekilde anneler günü kutlamasını yaptığını söylemek bence mümkün değildir kanaatindeyim.

Evet şeklen anneler günü kutlaması toplumumuzda görülmekte ancak özellikle şehirler başta olmak üzere bu kutlamamlar ve bu kutlamaları gerçekleştiren evlatlar görmek mümkündür ancak yukarıda belirttiğim şartlar ve oluşumlar dahilinde toplumumuzun anneler gününe gerekli katılımı göstermesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim. Umarım gelecekteki anneler gününde Türk kadınının Türk erkeğiyle eşit olduğu Türk kadınına saygı duyulduğu bir ortam içerisinde anneler günü kutlamalarını gerçekleştirmeyi başarabiliriz. Anneler gününün anne adayı anne veya gelecek günlerde anne olma kapasitesine sahip kadınlarımız için ve kadına saygı duyan erkeklerimiz için kutlu olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
    logo
    Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.