güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününe Nasıl Geldik

Yazının Giriş Tarihi: 29.04.2021 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.04.2021 00:06

1 Mayıs tarihi Türk toplumunun kafasında kötü anılar uyandıran bir tarih durumuna getirilmiştir. Oysa Mayıs ayı Haziran, Temmuz, Ağustos ayıyla birlikte Türk tarihinin zaferler gördüğü aylardan birisidir. Yine 1 Mayıs tarihi Türk kültür tarihi açısından önemli bir Türk bayramı olan Hıdırellez bayramına çok yakın hatta aynı hafta içerisinde olan bir tarihtir. Peki Türk toplumunun hafızasında 1 Mayıs’ın kötü izler bırakmasının sebebi nelerdir? Bu tarihin toplumumuzda önemli bir hale gelmesinin kökeni aslında dışarıdan Amerika’dan yani Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen kültürel etkileşimle söz konusu olmuştur.

Çünkü 1880’li yıllarda Amerika’da başlayan işçi sınıfının hak arama mücadelesi, sendikalaşma hareketleri açısından 1 Mayıs tarihi önemli bir tarih durumundadır. 1881’li yıllarda 1883’lü yıllarda özellikle Chicago başta olmak üzere ABD’de başlatılan işçi hakları konusundaki mücadelelerde işçilerin çalışma süresini 8 saatle sınırlı tutma isteği, çalışma sahalarının ve şartlarının daha iyi yaşanabilir koşullarda olması yolundaki istekleri haliyle emeklerinin karşılığını gereği gibi alabilme istekleri işçileri sendikalaştırmış sendikalar işverenlerle isteklerine ulaşabilmek için grev yoluyla mücadeleye başlamışlardır. Değişik sürelerde yapılan bu toplu grevlerin en büyüğü 1883 1 Mayıs’ında gerçekleştirilmiş ABD’deki işveren kitlesi işçilerle amansız bir mücadeleye girmiş hatta bu mücadelede ayak takımından oluşturulan çetelerle işçi gruplarının üzerine saldırılar gerçekleştirilip ölümler yaratılırken aynı tür insanlarla grev kırıcılığı da denenmiştir. Bununla da kanılmayıp devlet desteğini ve yargıyı arkasına alan işveren sınıfı işçi hakları konusunda grev yapan kitlenin önde gelenlerinden bazılarını suçlayıp yargı yoluyla idam ettirmeyi de gerçekleştirebilmişlerdir. Onların bu çabaları işçi sınıfını daha bilinçlendirirken olayı dünya sathına yaymayı da kolaylaştırmıştır.

Nitekim bu nedenle Paris’teki II. Enternasyonal’de 1886’da 1 Mayıs tarihi İşçi Bayramı olarak kutlanılması yolunda girişimler ve kararlara sahne olmuştur. Bu çalışmalar neticesinde işçi sınıfının bayramı olarak 1 Mayıs’ın ilk kutlaması 1890’dan başlayarak gerçekleşme yoluna gitmiştir. İşçi bayramı olarak 1 Mayıs’ın toplum hayatına girmesinin etkileri biz Türk toplumuna Osmanlı döneminde girmiş ve ilk 1 Mayıs kutlaması Anadolu’da 1905 yılında İzmir’de gerçekleşmiştir. 1 Mayıs’ın ilk defa İzmir’de kutlanmasına şaşmamak gerekir. Çünkü İzmir Avrupa’ya en yakın Anadolu toprağı olmak sıfatıyla Avrupai etkilere en önce açık olan saha olduğu gibi Osmanlı döneminde nüfusunun büyük çoğunluğu da Hristiyan Osmanlı tebaasından ve Osmanlıyla ticaret yapan Avrupalılardan müteşekkildir.

Zaten bu nüfus yapısı dolayısıyla daha beylik devri döneminden başlayarak bazı kesimlerce İzmir’in bazı kesimleri için Gavur İzmir yahut Frank İzmir benzeri tabirlerin kullanıldığı yolunda bilgilere rastlamak mümkündür. Bu yüzden Amerika’dan Avrupa’ya geçen 1 Mayıs Avrupa’dan da Anadolu’ya geçme de Türk toplumuna geçme de öncelikle İzmir’i kullanmıştır. İzmir’in öncülüğünün bir başka sebebi de buradaki üzüm ve incir paketleme fabrikalarında çalışan işçilerin diğer Osmanlı şehirlerine ve yerleşimlerine oranla fazla olmasının etkisi büyüktür. Daha sonra bu kutlamalar İstanbul’da da görülmüş Kurtuluş Harbi yıllarında bile işçi direnişleri ve 1 Mayıs kutlamaları İstanbul’da söz konusu olabilmiştir. Ne tuhaftır ki daha Türkiye Cumhuriyeti oluşmadan ortaya çıkmadan önce 1923 yılında bile İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları görülmüştür. Devlet bu kutlamalara taraftar olmasa bile engel de olmama yoluna gitmiş ama Cumhuriyetin ilanından sonra 1 Mayıs kutlamalarına soğuk bakmak durumunda kalmıştır. Çünkü Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyetinde sınıf anlayışı olmadığı gibi sınıf mücadelesine de yer yoktur. Bu nedenle sınıf mücadelesine sebep olabilecek isim taşıyan sınıf kavramını çağrıştıran bayramlara da Cumhuriyet olarak karşı olma durumu söz konusudur.

1 Mayıs’ın bu ney düğü belirsiz şekilde kutlamaları 1935 yılına kadar sürmüş 1935 yılında 1 Mayıs’ı bir sınıf bayramı olmaktan kurtarmak tüm Türk toplumuna kazandırma ülkenin sınıf kavramına karşılığına uygun bir bayram haline getirmek için Mustafa Kemal 1 Mayıs’ı Bahar ve Çiçek Bayramı olarak kabul edip Türk milletine bu şekilde kutlanacak bir bayram olarak armağan ettiğini görüyoruz. Böylece Türk halkının resmi tatil olarak bireysel eğlencelerle kutlayabileceği, pikniklerle kutlayabileceği bir bayram haline gelen 1 Mayıs aynı zamanda geçmişte Türklerin bir bayramı olan Nevruz’un da yerine kutlanan bir resmi bayram durumuna getirilmiştir. Hatta denilebilir ki Mustafa Kemal 1 Mayıs’ı Bahar ve Çiçek Bayramı olarak Türk milletine armağan etmekle resmi olarak kutlanamayan ama halk arasında farklı farklı kesimlerin kutladığı bayramlar olan Nevruz, Hıdrellez ve 1 Mayıs işçi bayramlarını aynı tarihte birleştirerek tek isimle kutlanır hale getirip resmileştirmiş hale getirmiştir diye düşünmekteyim. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.