Kötürüm olarak doğmuş olan bir çocukcağız, bir trafik kazasında da iki kolunu birden kaybetmiş.
Ekonomik krizin patlaması, savaş tamtamlarının çalındığı, uluslar arası bir futbol turnuvası başlamış.
İki kolunu kaybetmiş, doğuştan kötürüm olan kız:
- Anneciğim, uluslararası bir futbol maçı var ben de oynamaya gidiyorum.
Anne:
- Ah evladım, canım kızım, sen bir avuçluk zavallı vücudunla nasıl oynayacaksın ki?
Yerde sürüne sürüne annesinin yanına gelmiş küçük kız:
- Gayet iyi oynayacağım demiş, bu uluslar arası maçta “TOP” olarak katılıyorum karşılaşmalara!
***
Sizce böyle bir fıkradan en çok hangi ülkeler veya ülke lideri alınabilir?
Bana mı soruyorsunuz?
Söyleyemem. Çünkü hem nezaketime aykırı hem de devlet sırrı…
Sonucu şimdiden kestirmesi zor olan komşularımızdaki iç savaşların, ülkemizin ekonomik göstergelerinin dibe vurmaya başladığı bu süreçte neyin nasıl olacağını kestirememenin rahatsızlığı ile dramatik günlerin bitmesi dileğiyle sohbetimizi şöyle noktalayalım.
Abdülhak Hamit’in, Büyük İskender’in Hindistan seferinde geçen “EŞBER” trajedyasında; Hindistan’ı yenmiş olan Büyük İskender, savaş alanını göstererek hocası Aristo’ya sorar:
- Hocam, bu sonuca ne dersin?
Aristo:
- Zafer veya hiç…
Ülkeler arası egemenlik saltanatının film çekimine, Aristo’nun sözünü doğrulayacak
mı, doğrulamayacak mı sorusunun yanıtını bekleyip göreceğiz…