Siyaset bilimcisi Dr. Adnan Tetikol, izlediği “NO” filminden çıkarak, “Zihinsel yenilgi” başlıklı bir yazılımda bulunuyor:
“... Diktatörler halk hareketinden korkar, örgütlü tepkiler onun için kâbustur. Bunun için geniş halk kitlelerini karamsarlığa sürükleyecek adımlar atarlar. Yazar, Esir Şehrin İnsanları romanından, kitabın yazarı Kemal Tahir’in Nedime Hanım’ın ağzından, düşmanın ilk zafer kazandığı yerin zihinler olduğunu söyler:
“Ne yaparsak yapalım, gitmez?” düşüncesi işte bu zihinsel yenilginin ürünüdür.
Ben, CHP’li biri olarak alıntısını yaptığım bu zihinsel yenilgiyi veya bir başka adıyla başaramama, umutsuzluk duygusunu çoğu CHP’li arkadaşımda görmüşümdür. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var. O da, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonraki halk hareketi... Halk hareketlerinde psikolojik üstünlük muhalefete geçer. Yalnız burada da görev CHP Teşkilatına düşer. Halkın motivasyonunu diri tutmak CHP örgütünün asıl görevi olmalıdır. Eğer motivasyon diri tutulursa sonuç daha çabuk alınır. Velhasıl, örgüt ve örgütlenme yoksa zaferin kazanılmayacağını da bilmek lazım.
Siyaset Bilimci Dr. Adnan Tetikol’un dediği gibi, su alan gemi, geminin kaptanını telaşlandırır. Hele bu geminin kaptanı ve etrafındakiler, insanlığa karşı işlenmiş suçlar, yolsuzluklarla ile ilerleyen bir gemiyse, kaptan dışında herkes, gemiden doğru anda inmesi gerektiğini bir an olsun aklından çıkarmaz. Suç ortakları son ana kadar bir arada durur, bu durum muhalefetin moralini bozar.
Geminin kaptanı geminin su aldığını bilir ama tayfayı bir arada tutarak, gemiyi tamir edebileceği bir limana yanaştırmaya çalışır. Tayfayı bir arada tutmak için bazen onları motive eder, bazen de elindeki suç dosyaları ile tehdit eder...
Kısacası, tüm bu olasılıklara karşı, daha evvel de ifade ettiğimiz gibi muhalefet birlik beraberlik içerisinde umutsuzluk göstermemeli, örgütsel olarak halk direncini, mücadele azmini diri tutma becerilerine devam etmelidir. Çünkü halk hareketlerinde karamsarlığa yer yoktur. Şimdiye kadar CHP örgütünün halkta bulduğu veya yarattığı eylem birliği umutsuzluğa kapılmadan devam etmelidir. Bu düzenin gitmesinin başka bir yolu yoktur.