YILLAR BÖYLE GELİR BÖYLE GİDER

Ülkemin üzerinde kara bulutlar dolaşırken, kan ve gözyaşı devam ederken, yılbaşı şenliklerindeki acayiplik süredursun yeni bir yıla girmenin mutluluğunu bu ortamda ne kadar

yaşayabiliriz ki?

Takvimin son yaprağını koparırken kaçımız düşünür bir yılbaşı gecesi trafik kazasında ölenleri. PKK terörü ile evini, kentini terk edenleri, şehit olan asker ve polislerimizi?

Takvimin son yaprağını koparırken, kaçımız hesaplar nasıl bir ömür geçirdiğini, 2016 yılının neler getireceğini? Hiç kendi kendinize her yılbaşının sizin ömrünüzden neler aldığını düşündünüz mü? Yılbaşının kaçınızın kafasında güzelliklerle dolu geçtiğini kimler sayabildi

ki?

Bitmekte olan yıl takviminin son yaprağı...

Hemen hemen hepimiz başladık telefonlarımızla mesajlaşmaya ve mesajımızın bitiminde, “Yeni yılın kutlu olsun" demeye... Tıpkı. ^uKral öldü yaşasın yeni kral" dercesine... Her 52 hafta da bir tekrarlanan aynı kibar klişe: YENİ YILIN KUTLU OLSUN.

2015’in takviminin son bir yaprağı...

Irak ‘ta, Suriye'de. Filistin'de. Libya'da, Mısır'da, Afganistan'da ölen ölene, öldüren öldürene.

Takvimin son bir yaprağını koparırken daha kimlerin öleceğinin, öldürüleceğinin, hangi diyarlardaki kapalı kapılar ardında kimler tarafından, kaderini belirler gibi, geleceklerinin belirlendiğinin farkında mıyız acaba?

Şu saatlerde kim bilir hangi tür acılar içinde kıvranan milyonların bulunduğu bir dünyada duvardaki takvimlerin zamanı geldi gibi. Sanırım 365 yaprağının bir bir koparıldığını anlayana takvim yeni diye yerini alan takvime şöyle seslenecek:

-Ben de senin gibiydim ve sen de benim gibi olacaksın...

Nice nice yıllara, mutluluklarla ...

Tüm acıların bitsin, barış şarkılarının yankıları ile yeni bir yıl olsun diyeceğimine de. Olmayacak dualara amin deme alışkanlığı ile tekrar tekrar 2016’ya merhaba...

Yeni  yıl takviminin ilk yaprağında. "Tüm güzel yarınlar sizin olsun" yazısı çıkması dileğiyle.

Esen kalın.