Oltanın ucunda bir yığın alık
Şu sıralar bulanık sularda balık
Tutan tutana
Tutan tutana
Uygarlık, kalkınma nemize gerek
Yapacağız, edeceğiz diyerek
Atan atana
Atan atana
Çoğumuz düşerken can kaygusuna
Hayvanlar misali kış uykusuna
Yatar yatana
Yatar yatana
Yine kaçtı huzur hangi deliğe
Vatanseverliği bir meteliğe
Satan satana
Satar satana
Çıkarcılık hâkim bugün her şeyde
Doğru söyleyene tam dokuz köyde
Çatan çatana
Çatan çatana
Baldan hoş, bedava sirke olunca
Bu yağmur da anaforun bulunca
Yutan yutana
Yutan yutana
Kaçıyor fırsatlar, geçiyor zaman
Ne bir düşünen var, ne de anlayan
Yazık vatana
Yazık vatana
***
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın, “Taşlamalar ve Hicivler” kitabından bir taşlama ile sizleri buluşturdum.
Ümit Yaşar Oğuzcan, “Ben bu hicivli şiiri 1955-1960 arasında yazdım” der.
Sonuçta şöyle bir itirafta da bulunur:
“28 yıllık yergicilik yaşamımda ne polis ne de yargıç karşısına çıktım… Ve yazdıklarımı günü gününe yayınladım.”
Sonuç olarak böyle hicivli şiirleri yıllar önce yazsa da, şiirin dili ve anlamı her devir için geçerlidir. Hiciv ve taşlama sanatının güzelliği de buradan gelmektedir. Rahmetli Oğuzcan’ın bir başka şiirinde buluşmak dileğiyle, şimdilik, ESEN KALIN.