Diyelim ki ormanlarımızda deyyusun biri yangın çıkardı. Önce yangının neden çıktığına, nerede çıktığına bakıp, ona göre söndürme planını yapacaksın!
Diyelim ki yangın sahile yakın yerde çıkmış olsun. Bu yangın biçimine ayıp olmaması içim “Rant” demeyelim de, bir yandaşımızı memnun etme olasılığı diyerek, ilk önce yapacağımız iş, acil eylem planımızın resmi yazışmalarını tamamlamaktır. İkinci olarak itfaiye teşkilatlarını yangın mahalline gönderirken, itfaiye hortumlarının çatlak –patlak olmaması için gerekli kontrolleri yapacaksın ! Sahile yakın olmayan yerlerde bu planların uygulanması o kadar önemli olmadığından, yangın söndürme işlemi kovalarla su taşıyarak, süpürge denilen yeşil dallarla ateşi döverek ve çevre halkını yardıma çağırarak bu eylemi gerçekleştirebilirsiniz!
Diyelim ki, yangın büyüdü, muhalefet yaygaraya başladı, yangın söndürme uçaklarınızı göndermeden önce, “uçakların şöyle şöyle arızaları var!” “uçakları hiçbir pilot kullanmak istemiyor!” “THK Ana muhalefet partisi ile hareket ediyor!” diye beyanatlar vereceksin…
Sen böyle devletin ayıbını örtmeye çalışırken, kendini bilmezin birinin, “uçaklar arızalı değil, çalışmalara bazı uçaklarımız katıldı!” gibi demeçlerine cevap vermekte kaçınmayacak ve ağzına geleni söyleme yetkini bir güzel kullanacaksın !
Bunun dışında yangının nasıl olsa her geç söneceğini bildiğinden kimsenin telaşa kapılmaması için yangın mahallini helikopterle dolaşıp, devletin, halkın ve ormanlarının yanında olduğunu gösterme vazifesini bir güzel icra edeceksin .
Diyelim ki orman yangınları 27 yerde birden çıkıyor. Bu yangınlarla baş edemiyorsunuz. O zaman (B) planı, olmazsa (C) planını devreye sokacaksınız .
Bazıları bu planları “pilav!” zannederek, pilavı yemek için ormanları maden arayıcılarına kiralayacaktır. Sonuçta, ormanlarımız kesilince yok olacağı için, yangın melanetinden kurtulunacaktır!
Biz yaz dedik, kalem yazdı.
Bundan gayrısı, Sizlerin izanınıza kalmıştır…Dedik ya, YANGIN SÖNDÜRMEK BİZİM İŞİMİZ!