VAY ANASINI BE?

Akıl ve mantığınızın kabul edemeyeceği bir olayla veya bir icraatla karşılaştığınızda, “VAY ANASINI BE”diye, hayret ettiğinizi belirtmez misiniz?

Biz dünyada kendi yetiştirdi buğday üretimi sıralamasında dünyanın 7 ülkesinden birisiydik. Şimdi tüm tarım ürünlerini dışarıdan alıyoruz.

Şimdi yine sıkı durun.

Bildiğiniz gibi buğdayımızın bir kısmını Ukrayna’dan alıyoruz.

Yılmaz Özdil’in yazdığına göre, hükumetimiz Ukrayna ile bir anlaşma yapmış.

Bu anlaşma çerçevesinde:

“Ukrayna’nın tarımsal üretimini arttırmak için Türkiye tarafından teknik ve MALİ yardım yapılacakmış.”

Yanlış okumadınız…

Şimdi kendi çiftçimizi imha edip, buğday İthal ettiğimiz Ukrayna’nın çiftçisine teknik ve maddi yardım yapma gibi bir uygulamayı duyduğunuzda,“Vay Anasını be…”diye hayret etmez misiniz?

Durun, durun, daha bitmedi.

Şimdi okuyacağınız paragraftaki bölümü Yılmaz Özdil’in ifadesi ile yazalım.

“…Peki, bizim tarım bakanı kim canım kardeşim?

Kanadalı patates şirketinin danışmanı!”

Buna ne diyeceksiniz?

Şimdi aklınıza biz patatesi de mi ithal ediyoruz? Sorusu takılmaz mı? Böyle bir haberle karşılaştığınızda hayret edip, şaşkınlığımızı “Vay anasını be…” diye belirtmez misiniz?

Ve gece yarısı, onlarca bakanın görevden alınması gibi, aynı şekilde sevgili Tarım Bakanı’nın patates toplamaya gönderildiği zaman, yüksek sesle, “Vay anasını sayın seyirciler!”diye hayret etme alışkanlığınızı devam ettirmez misiniz?