güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TİTREK HAMSİ ÖRGÜTÜ!

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

  Tarih, 3 Mayıs 1972

  Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam cezalarının durdurulması için, İstanbul-Ankara seferini yapan uçak kaçırılıyor. Uçağı kaçıranlar, Sefer Şimşek, Mehmet Yılmaz ve Yaşar Aydın isimli gençlerdir. Uçak Sofya’ya indirilir, 36 saatlik bir eylem olur, gençler Bulgar makamlarına teslim olur, kısacası bu uçak kaçırma olayında yolcu ve mürettebata hiçbir şey olmaz…

  Bu olayın trajikomik yönü ise, uçağın kaçırılışının arifesinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının affı için imza toplayan Zülfü Livaneli, Uğur Mumcu, Emil Galip Sandalcı, Erdal Öz ve Altay Öymen’in tutuklanmalarıdır. Devletin radyosu, “Yukarıda saydığım isimlerin uçağı kaçıran şehir eşkıyaları olduğunu ve yakalandıklarının haberini vermektedir. Bu kişiler, TİTREK HAMSİ ÖRGÜTÜ üyesi olarak gösterilmektedir.

  Peki bu “Titrek Hamsi Örgütü” nereden çıkmıştır? Zira bu olayın geçtiği tarihlerde THKO, THP/C, TÜKP örgütleri vardı. Gelin, buradan sonrasını Soner Yalçın’ın ağzından dinleyelim:

  “…İşkence tezgâhlarına yatırılanlardan biri de Mustafa BEŞGEN adlı genç bir resim öğretmeniydi. Yapılan eziyetlere fazla dayanamadı. “Tamam” dedi. Örgütün adını sordular, hiçbir örgütün adı aklına gelmiyordu. Tekrar işkence yapacaklarını söylediler. Korktu. Bir isim bulmalıydı. Trabzonluydu, nereden aklına geldiyse “TİTREK HAMSİ ÖRGÜTÜ” dedi…

  Sorgucular diğer gizli örgüt isimlerinin yanına yazdılar; İşte bu örgüt böyle doğdu.

  İşin en tuhaf yönü, Titrek Hamsi Örgütü üyeleri olarak gösterilen Zülfü Livaneli ve arkadaşlarının suçsuz oldukları halde tahliye edilmemeleriydi. “Ne zaman serbest kalabiliriz?” diye sorduklarında, aldıkları yanıt, “Sizlerin uçak kaçırma suçuyla yakalandığınızı radyodan duyurduk. Bu nedenle biraz vakit geçmesi lazım ki olay unutulsun…” Ve suçsuz oldukları halde aylarca içerde kalmışlardır.

  Bu trajikomik olayı niye anlattığıma gelince, bugün ülkede yaşanan gazeteci tutuklanma olaylarının biraz benzerlik taşımalarıdır. Unutmamak gerekir ki, bundan önce de, “Ergenekon” denilen, sonradan böyle bir olayın olmadığı ortaya çıkan, bir sürü acılara neden olan olay var tarihsel sürecimizde.

  Sonuç olarak, üzülerek söylemek gerekirse sağ iktidarların hala geçmişten ders çıkarmadıkları ve halen kendilerine muhalif olanları bir takım bahanelerle kendilerine göre bir adalet anlayışı ile ülkeyi idare etme yanlışına devam etmeleridir.

 

 

Kaynakça: “Bu dinciler, o Müslümanlara benzemiyor”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.