TELLİ SAZDIR BUNUN ADI ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?

            -Demokrasiye inanıyor musunuz?

            - Bu da sorulur mu?

            - Madem demokrasiye bu kadar inanıyor, o halde neden ön seçimle adaylarını belirlemiyorsun?

            - Hık, mık, falan filan işte…

            - Hiç eveleyip geveleme  siz demokrasiyi kendi çıkarlarınız doğrultusunda kullanıyorsunuz…

            Parti lideri ile eski bir milletvekili konuşuyorlarmış. O sırada yanlarına aday adaylarından birkaçı yaklaşınca, sohbetlerini kesmek zorunda kalmışlar. Biraz sonra da, “Evli evine köylü köyüne!” örneği grup toplantılarına yetişmek için başkan aday adayları ile yola revan olmuşlar.

            Grup toplantısı her zamanki iktidar partisine veryansın edilerek biter ve herkes genel başkanla fotoğraf karesine girme savaşı verir. Sonuçta herkes mutlu olarak evlerinin yolunu tutar.

            Genel başkan aracına korumaları eşliğinde giderken adamın biri tökezleyip düşer. Adam öyle düşer ki kıçının üstüne şak diye oturur. Genel Başkan koşup adamı ellerinden tutarak kaldırır.

            Düşen adam kendisine yardıma koşanın ellerine sarılır:

            -Size nasıl teşekkür edebilirim?

            Genel Başkan gülümser:

            -Ben filan partinin lideriyim. Yerel seçimlerde bizim partiye oy verirsin olur biter.

            Düşen adam:

            -Beyefendi ben düşünce kıçımı yere vurdum, başımı değil. Aklım yerinde. Sonra ben adayını kendisi belirleyen başkanın partisine oy vermem!

            Haydi şimdi geçir eşeği sudan! Adam grup toplantısı öncesi yapılan konuşmaları mı duymuş yoksa böyle adamlar hala var mı diye sizler ve bizler düşüne duralım, sözümüzü bir zamanlar okullarda söylenen bir şarkının iki mısrası ile bitirelim:

            “Telli sazdır bunun adı

             Şeytan bunun neresinde?