TAŞERONLAŞMADA SORUNLAR VE SORULAR

            1980’lerden sonra çalışma hayatında hızla yayılan taşeronlaşma, güvencesi olmayan, emek sömürüsü şeklinde gelişti. Çalışan kesimin ilk istemi güvencedir. Yani çalışanın devlet güvencesi dediğimiz kadrolu bir statüye kavuşmasıdır. Her ne kadar Anayasamızda “sosyal devlet” ilkesi varsa da bu ilkeyi önde devlet çiğnemiştir.

            Günümüzde ana gündem olarak karşımıza çıkan bu sorun hiç şüphesiz her kesimin kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır.

            Ülkemizde kesin olmamakla beraber 17 bin taşeron firması var. İlk etapta en büyük sıkıntı mevsimlik çalışan işçi sınıfıdır. İkincisi belediyelerdeki hizmet alımı ile yapılan çalışma alanlarındaki işçilerin durumudur.

            Bu konuda tabii ki taşeronlaşma kalkmalıdır. Tabii ki çalışanlarımızın iş güvencesi garanti altına alınmalıdır. Gelin görün ki kangren olan bu taşeronlaşma sistemi şak diye çözülecek gibi değil.

            Bandırma Belediyesi neredeyse imar konusu hariç diğer tüm işlerini hizmet alımı şeklinde yapmaktadır.

            Örneğin, temizlik işlerini ortem yapmaktadır. Ortem şirketinde çalışanların kadro işi nasıl olacak? Belediye kendi bünyesine almaya kalksın diyelim temizlik için gerekli araç gereci temin etme imkanı yok. Çalışanlarının maaşlarını bile veremeyen belediyeler var. Bu belediyeler bu işin içinden nasıl çıkacak?

            Bir başka konu da yazılı sınav ve mülakat! Bu olay da tam bir komedi. Sonuçta, böyle önemli bir konunun alt yapısı hazırlanmadan işçi sendikaları ve taşeron şirketleriyle hep beraber sağlıklı bir kadrolaşma yasası getirmeyecektir.

            Temennim sorular yumağı haline gelen bu taşeronlaşma sistemi çalışanlarımızı memnun edecek şekilde uygulanır.

            Esen kalın.