ŞU EDEBİYATI, BU EDEBİYATI DERLER YA, BİİM ŞOFÖR EDEBİYATI BİR BAŞKADIR VESSALAM..

Oldum olası, ülkemin trafik sorunu bitmiyor. Kazalarda ölenlerin sayıları, ülkeler arası savaşlarda ölenlerin bilançosuna eşit neredeyse. Son yıllarda araba satışlarının çoğaldığı söylendiğine göre, demek ki trafik kazaları da artacağa benziyor. Gönlümüz hiç istemiyor ama yollar genişledikçe, yollardaki virajlar azaldıkça, kısacası trafikteki imkanlar genişledikçe, yollardaki virajlar azaldıkça, kısacası trafikteki imkanlar genişledikçe kazalarda ki artış değil, düşüş olması gerekirken, bizde tam tersinin olmasının araştırması yapılsa neler söylenir, neler…

Bildiğiniz gibi taşıt denilince ilk akla gelen “hız”dır, “sürat” tır. Yılların eskitemediği bir şey daha var, o da taşıtların bazı yerlerine yazdırılan ve “taşıt Türkçesi” dediğimiz bir olay var. Bakın, bizim zeki sürücülerimiz neler yazmışlar:

“Apolla Ay’da Yusuf yolda

Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza.”

“Beni geçmeyin, hepinizi çizerim.”

“Darılma, yol geçenindir”

“Hoş geldin desinler, geçmiş olsun demesinler.”

“Demirde pas, yolda has, gücenme arkadaş sende bas”

“Ölmek istemiyorsan sağımdan geç”

“Solla beni mahcup ederim seni”

“Sürat felaket, Allah’a emanet, talihsiz Ahmet”

“Tek rakibimiz Türk Hava Yolları”

“Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun”

Bazılarının da sevgilisi vardır, sevgiliye cam altından serenat yapılacak zaman yok ki, işte bu eylem yine aracımıza süsü olur. Böyle yapmakla sevdiğimize bir şeyler dediğimizi tüm aleme de duyurmuş oluruz böylece…

“Bir sana, bir sabah uykusuna hastayım.

Kara yollarında değil, senin kollarında öleyim.

Vur kalbine hançeri yüreğim parçalansın, fazla derine inme orada sen varsın.

Dünyada iki kör tanıdım, biri beni görmeyen sen, öteki senden başkasını görmeyen ben.

Vitesi beşe kafayı sana taktık.”

İşte gördüğünüz sevgiliye neler dendiğini. Bu biraz kamyoncu Türkçesi sayılsa da, bunlara küçük araçlarda da rastlanıyor.

Sevmek…

Sevmeden, sevilmeden yaşanır mı?

Bakın bu konuda da neler demiş bizim sürücülerimiz:

“ Ya sev, ya terk et!

Uzaktan seveceğim, senin haberin olmayacak.

Sevmek suçsa, benim cezam idam!

Bunlar bir şey mi. Hani bizim AB masalı var ya, yine hepinizin bildiği gibi” “AB’ye girersek KOKOREÇ yasaklanacak” haberleri  üzerine bizimkilerde boş durmamış;

“MC DONALT gider, kokoreç kalır” diye tepkisini göstermiş aslan şoför kardeşlerimiz. Biz Avrupalıya benzemeyiz. Bilirsiniz, deli gibi giden kamyonların arkasından neler söylendiğini. Kelle koltukta her yerde hız kesmeden giden sürücülerimiz de bilir kendileri için ne belalar okunduğunu he, onlar da kendilerine bela okuyanlara verirler ağızlarının paylarını:

“Duanla doğmadım ki, bedduanla öleyim” diyerek…

Evet, bugün de konuk şoför kardeşlerimize öyle bir konut olduk ki, onların edebiyatından örnekleme yaparak geldik sohbetimizin sonuna. Ve bizde de bu saatten sonra tüm sürücüler için şöyle demek düşer.

“Yolunuz açık, bahtınız güzel olsun.”