Bir gün şeytanlar kongresi toplanmış, kongrenin açılış konuşmasını “baş şeytan” yapmış… Baş şeytan kongrenin açılış konuşmasının sonunda , genel kurula şöyle bir teklif sunmuş, “İnsanlar hep bizden şikayet ederler. Başlarına ne gelirse ‘kör olası şeytan’ diye bize çatarlar. Başlarına gelen bütün musibetlerden, kötülüklerden bizi sorumlu tutarlar. Oysa kabahatin çoğu kendilerindedir. Biz sadece arada sırada işlerine şöyle bir dokunur, geçer gideriz. Şimdi bugün hepimiz bir yere oturalım ve insanların hiçbir işine burnumuzu sokmayalım. Bakalım ne yapacaklar?
Teklif oy birliği ile ve alkışlar arasında kabul edilmiş. Şeytanlar kongreden çıkıp rastgele bir ağacın altına oturmuşlar. Oturdukları yer bir köylünün çiftliğiymiş… Kadın ineği sağmakta, kocası tarlayı sürmekte, buzağı da bir ağaca bağlı, bağırıp durmaktaymış. Bütün şeytanlar sessizce etrafı seyrederken baş şeytanın yine şeytanlığı tutmuş. Yerinden kalkıp buzağının ipini hafifçe gevşetmiş. Buzağı da biraz çekiştirince ipten kurtulmuş ve annesine koşup memesine saldırmış. İnek de birden telaşlanıp hareket yapınca süt dolu güğümü devirmiş. Köylü kadın da kızıp sopayı kapmış ve ineği dövmeye başlamış. Varı yoğu o olan tek ineğinin dövüldüğünü gören adamın kan beynine sıçramış. Tarladan koşup o hırsla karısını döverek öldürmüş. Kız kardeşlerinin ölümünü duyan kardeşler de ertesi gün adamı delik deşik etmişler. Ağabeyinin öldüğünü gören delikanlılar da kadının kardeşlerini vurmuşlar…
Kan davası böyle sürüp gitmiş. İki ailede de tek canlı kalmayınca baş şeytan diğer şeytanlara, “Gördünüz mü? Ne yaptık biz? Buzağın ipini biraz gevşetiverdik, o kadar. Şimdi bütün bunların bizim başımızın altından çıktığını söyleyecekler, Halbuki biz ne kadar da masumuz değil mi arkadaşlar?
***
Kıssadan hisse…
ABD Suriye konusu ile ortaya çıkan Türkiye-ABD ilişkilerindeki görüntüyü ABD’nin Türkiye’ye karşı tutumunu biraz irdelerseniz, ne kadar şeytani davranışlar içerdiğini görürsünüz…
Bizden bu kadar. Sizlerin daha detaylı kıssadan hisse çıkarmanız zor olmasa gerek…