8.Madde:
“…Devletin başı olan Cumhurbaşkanına YÜRÜTME yetkisi veriliyor. Cumhurbaşkanı, “Devlet Başkanı” sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil edecek, ANAYASANIN UYGULANMASINI, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlayacak…”
“… Cumhurbaşkanı, KANUNLARI YAYIMLAYACAK”
11.Madde:
“… Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine KARAR VERMESİ HALİNDE TBMM genel seçimi ile Cumhurbaşkanı seçimi birlikte gerçekleştirilecek…”
Günlerdir gündemden düşmeyen “YALAN SÖYLÜYORSUN” polemiğinin gerekçesi işte bu satırlarda gizli. Yalnız işin doğrusunu söylemek gerekirse YÜRÜTMENİN” ne olduğunu, “Cumhurbaşkanının karar vermesi halinde…” cümlesinin ne anlama geldiğini anlamamaya çalışmak, zekası ile sorunu olan kişilere aittir.
Bilmem hatırlar mısınız?
Yıllar önce halk arasında, “Dertli mahlası” adlı bir takım dizeler dolaşıyordu. İşin odağında, İbrahim isimli bir şair vardır. Zamanında hocalar İbrahim Efendiyi dinsizlikle suçlayınca, bizim İbrahim Efendi hocaların “Şeytan icadı” dedikleri sazını alarak şöyle seslenir:
“Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
***
Venedik’ten gelir teli
Ardıç ağacından kolu
Be Allah’ın sersem kulu
Şeytan bunun neresinde
***
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde”
Vallahi bizim Dertli’nin dediği gibi, bu Anayasa taslağında her şey aleni olarak belli olmasına rağmen hala bazılarına şu “FESHETME” olayını anlatamamışsak; Dertli gibi, “Şeytan bunun neresinde?” diye sormak gerekir…