Derler ki kelebek çiçekle, kadın duvakla süsünü tamamlar. Ruha ve bedene şekil veren, insanoğlunun gelişmesinde, toplumun geleceğinde, insanlık mimarı öğretmenin damgası vardır.
Derler ki öğretmenine önem ve değer vermeyen bir toplumun geleceği aydınlık olmaz.
Derler ki, Milli Eğitimi ıslah edecek, çağın yeniliklerine eş kılacak gençliği yetiştiren öğretmendir.
Neler demezler ki 24 Kasımlarda.
Ama gelin görün ki; öğretmen mazlum, öğretmen rotasyon belasında, öğretmen KPSS tuzağında ve öğretmen siyasilerin iki dudağı arasında…
Şimdi şöyle bir düşünün,
İnsanlık mimarı dediğin kişiyi eğitim fakültesinden mezun ediyorsun. Eline kocaman öğretmenlik diploması veriyorsun. Diplomanda ünvanın öğretmen olarak tescillidir.
Sonra?
Duur diyorsun.
Ben sana öğretmen diplomasını verdim ama ben o diplomaya güvenmiyorum. Ben seni KPSS denilen sınava sokacağım, ondan sonra kısmet olursa atamanı yaparım!
Bu ne demektir?
Bu düpedüz Milli Eğitim Kurumunu yok sayarak, seni okuttuğum okullarda iyi yetiştiremedim diyerek acı bir itirafa imza atmak demek değil midir?
Öğretmen mazlum, öğretmen rotasyon belasında, öğretmen KPSS tuzağında ve öğretmen siyasilerin iki dudağı arasında…
Gününüz kutlu olsun
Selamlar öğretmenim.