SEKİZ EKİM NİYETİNE…

“Mustafa Kemal Samsun’a Zübeyde annenin “köhne tekne” dediği o gerçekten eskimiş BANDIRMA VAPURU ile gitmişti. Yanında üçü Albay, biri Yarbay, öbürleri çeşitli rütbelerde 18 kişi ile birlikte.

Aslında bu, korkulu bir yolculuktu. Herkes son dakikalarda bir terslik olacağından korkuyordu. Yolculuk izni İngilizler tarafından geri alınabilirlerdi. Mustafa Kemal’i tutuklayabilirlerdi.

Kaptan İsmail Hakkı yolculuklarına güven vermek istiyor, Mustafa Kemal’e:

-Paşam Kerempe burnunu geçersek tehlikeyi atlatırız diyordu.

 İsmail Hakkı Kaptan aslında herkesten çok korkuyordu. Bandırma gemisinin birçok eksiği vardı. Sözgelimi pusulası bile yoktu. Âmâ kaptan ve paşa kendi rotalarını çizdiler. Mümkün olduğu kadar sahile yakın gideceklerdi.

 Sabaha karşı birde çok büyük bir fırtına çıktı. Yolcular allak bullak olmuştu. Kaptan, daha sonra anılarını anlatırken, “Sadece Mustafa Kemal Paşamız kabarıp köpüren bu fırtınadan etkilenmedi” diyecekti. Gemide, vaktini boşa geçirmemiş, Samsun’a çıktıktan sonra neler yapacaklarını planlamıştı.

19 Mayıs 1919 sabahı saat altıda Bandırma Vapuru Samsun Limanı’na girdi.Vapur’un çevresini hemen kayıklar sarmıştı. Bunların birinden bir Binbaşı “Hoş geldiniz” diye konuklarını selamladıktan sonra kayıklarla karaya çıkacaklarını bildirdi. Rıhtımda Samsunlular, ellerindeki bayrakları sallayarak yolcularını karşıladılar. İskeleye ilk ayak basan Mustafa Kemal Paşa oldu. Böylece, onun Anadolu harekatı başlamış oluyordu…

İşte kurtuluş hareketinin ilk ve en önemli anahtarı olan Samsun ve Bandırma harekatının başlangıç noktasıdır Bandırma ve Bandırma vapuru. Bandırma adını ilk tarihsel sürece taşıyan, bazılarına göre yolcu, bazılarına göre posta görevi yapan bu vapurun akıbetini hepiniz biliyorsunuz.

Bandırma Vapuru, Bandırma için mademki bir simgedir, öyleyse Bandırma vapurunu canlandıran bir anıtı veya benzeri bir tekneyi kentin sahilinde neden göremiyoruz?

8 Ekim’lerde Atamızın Bandırma’ya gelişlerinin kutlamasını sembolikte olsa yapıyoruz. Bu Bandırmalılar için rutin bir hale geldi. Kent halkının yüzde doksanı 8 Ekim’in ne anlama geldiğini bilmez. Ama Bandırma vapuru deyince, hemen bu Kurtuluş Savaşı’nın başlangıçtaki harekat aracını hayalinde canlandırmaya uğraşın.

Samsunlular bunu başarmış ise, biz Bandırmalılar neden bunu önemsemiyoruz?

Bence, yerel yönetim, iş adamlarımız, esnaflarımız, hayırsever halkımız bu konuda kenetlenmeli ve Bandırma Vapuru’nun benzeri bir maketi sahilde görmemizi sağlamalı. Kent meclisi bu işte eylem önceliği yapabilir. Artık 8 Ekimler bir başka güzel olmalı.

Kaynak: Bir zamanlar oda çocuktu

ADI MUSTAFA