PAZARLIK (Biraz tebessüme ne dersiniz?)

Memleketin birinde markete giren bir turist, alacağı şeyleri aldıktan sonra kasiyere yaklaşmış, yanında Türk Lirası olmayınca dolar uzatmış kasadaki adama.

Adam, para sahte mi değil mi diye kuşkuya düşmüş. Paranın orasına burasına bakmış. Evirmiş çevirmiş anlayamamış sahte olup olmadığını.

Bakmış böyle olmayacak, parayı, sırada bekleyen Temel'e uzatmış:

-Bir de sen bak hele, demiş.

Temel paranın bir altına bir üstüne bakmış sonra parayı, tezgahın üstüne atmış ve;

-Bu para sahte, demiş,

Herkes şaşırmış, nasıl anladın bu kadar çabuk demişler.

Temel de:

-Paranın üstünde ATATÜRK resmi yok, demiş

***

Adamın biri akşam yemeği için lokantaya gitmiş. Garson yanına gelince;

-Bana bir biftek getirir misin delikanlı, demiş.

Garson bir müddet sonra biftekle geri dönmüş. Adam bir bifteğe bakmış, yenecek gibi değil ama hiç bozuntuya vermemiş ve söyle demiş;

-Bizim meslekte buna kaliteli mal derler delikanlı.

-Yaaa kasap mısınız efendim?

Hayır evladım. Kösele tüccarıyım…

***

Temel askerdedir fakat kimi kimsesi yoktur. Bir gün Cumhurbaşkanından harçlık istemek için mektup yazar. Mektubu göndermesi için çavuşa verir.

Çavuş da “Temel hiç mektup göndermezdi, acaba kime yazdı?” diye merak eder ve mektubu okumaya karar verir ve okur.

Mektupta Temel’in Cumhurbaşkanı'ndan 200 TL. harçlık istediğini okuyunca acır ve cebindeki 150 lirayı zarfa koyup parayı Temel'e verir. Temel parayı alınca bir mektup daha yazar. Çavuş yine mektubu okur. Mektupta şöyle yazılıdır:

-Sayın Cumhurbaşkanım, para için sağ olun. Ama bundan sonra banka hesabıma yatırın. Çünkü bizim çavuş paranın 50 Lirasını yemiş.

***

Rahmetli Cenk Koray eskiden “Pazarlık” sonra “Cenk meydanı” adı altında, her pazar günü bu tip fıkralar yazardı. Bendeniz de sevgili Cenk Koray’ın anısına diyerek, yaşadığımız sıkıntılı gündemden sizleri biraz uzaklaştırmak ve küçücük de olsa, bir dakikalık olsa, yüzlerinizde minnacık bir tebessüm görmek istedim...

Ne dersiniz?

Sizleri biraz tebessüm ettirebildim mi?