Adı: NAMUS
Soyadı: AHLAK
Babasının adı: DOĞRULUK
Anasının adı: ERDEM
Namus, tüm kimlik bilgilerini doldurup, iş için geldiğini koltuktaki kelli felli adama söyler. Koltukta oturan muhterem, gözlükleri üzerinden bakarak:
"Çok ilginç bir kişiliğiniz var. Ne yazık ki size göre işimiz yok..."
Namus boynunu büker, niye işe alınmadığını öğrenmek ister:
"Nedeni ne?"
"Bizim NAMUSA ihtiyacımız yok."
"Nasıl olur? 'Camda işçi aranıyor' yazılı..."
"Çünkü bizim 'NAMUS SERVİSİMİZ!' var."
NAMUS, olmaz falan deyince gözlüklü adam, birbirlerine işaret ederek, NAMUS'U ofisin 8.katına götürülmesini söyler.
Asansöre binip görevli ile birlikte 8.kattaki "NAMUS SERVİSİ'NE!" varırlar. Moreken koltukta yine birileri oturmaktadır. NAMUS, iş için geldiğini söyleyince, Şirketin namus’u şöyle der:
"Ben bu şirketin namusuyum. Ay başından paramı alırım, otururum. "Yahu sizde hiç namus yok mu?" diye bağırırsa, ona görünürüm. Bu çalışma düzeni şirketin de işine geliyor. Çünkü maliyet ve rantabilite hesapları yapılmıştır. Kısacası, şirkette namuslu çalacağına, bir namus servisi kurmak daha ucuza gelir!"
NAMUS, şaşırmıştı, izin istedi, vurdu kendini sokaklara...
O gün, bu gün işsiz dolaşıyor. Belki belediyelerde emekli olup da ikinci bir iş olarak çalışanların işten çıkarılmasını beklemektedir. Belki de 3-4 yerden maaş almayı sağlayan bozuk düzenin bitmesini beklemektedir. Kim bilir, belki de sabrede sabrede açlıktan ölmüştür!
Mekanı cennet olsun, rahmetli İlhan Selçuk'un "Namusa ne oldu?" yazısından bir bölümü biraz ilaveler yaparak aktardım. Sizler de "Kıssadan Hisse" diyerek yazımızın kıssasını kendinize göre çıkarabilirsiniz...
Esenlikler dileğiyle.