MİZAH USTALARI(1)

Protestan papaz vefat etmiş. Öbür dünyaya gittiğinde aziz Piyer kendisini cennete kabul etmiş. Samanyolu’nda rahat gezebilirsin diye altına küçük bir Alman otomobili vermiş.

Papaz, önce sevinmiş, sonra kızmış.

Çünkü Katolik papaz büyük ve lüksü Alman arabası ile haham ise en yeni model bir Amerikan arabası ile geziyormuş.

Hemen aziz Piyer’e gidip şikayet etmiş.

Şu cevabı almış:

“Efendim, Katolik papaz dünyada iken çok daha sınırlı şartlar içinde yaşadı. Burada biraz rahat etmesin mi yani?”

Protestan papaz tekrar sormuş:

“Peki, hahamın marifeti ne?”

“Cahil gibi konuşma! Onun patronun akrabası olduğunu bilmiyor musun?”

Aydın Boysan bu fıkrayı anlattıktan sonra, kıssadan hissesini de şöyle tamamlar:

“Siyasetçiler de akrabalarını sonuna kadar koruyup kollamak için yoğun çaba harcarlar. Bu koruma ve kollama er veya geç hüsranla son bulur! Ülkemizde de bunun somut örneklerini yaşamıyor muyuz?

***

Mizah dünyasının usta kalemi Aydın Boysan’a göre mizah; “Mizah’ın hedefi aklı kullanmayı öğretmektir. Beyin alır akıl tartar ve yorumlar” diyor.

İşte ondan tam çerçevelenip çalışma odasına asılacak mesaj:

“Dost ile içilen rakı helaldir. Puşt ile içilen rakı haram”

Mizah dünyasının usta kalemi, fıkra konusunda da ustalığını gösterir:

“Çok kibar adamın biri mezar taşına şunları yazdırmış:

“Kusura bakmayın. Ayağa kalkamıyorum.”

Onun, “Rakı adabı” diye klasikleşmiş özdeyişlerine gelince:

Bir söz dedi canan ki keramet var içinde

Dün geceye dair bir işareti var içinde

Meyhane mukassi görünür taşradan amma

Bir başka ferah başka bir letafet var içinde.

Boysan’ın, “Hala, sığırla samanı İthal ederken, ‘Yerli uçak yapacağız’ diyecek kafayı bulamadım. “Giderken ne içtiklerini söyleseler bari!” diyen cesurca sözüyle anlatımımızı noktalarken, mizah dünyamızın usta kalemini saygıyla anıyorum.

Esen kalın.

Kaynak: “Kahkahayı patlatın” adlı kitap.