Müezzin bir taraftan ezan okuyor, Bir taraftan da sesini uzaktan duymaya çalışıyormuş… Görenler sormuş:
“Hayrola, hem ezan okuyup, hem de sesini duymaya çalışman neyin nesi ?”
“Duyanlar, bana sesimin uzaktan çok güzel geldiğini söylüyorlar, onun için uzaktan duymaya çalışıyorum ki sesim güzel mi.”
Kıssadan hisse:
Seçim söylentileri çıktığından beri sesinin güzel olduğunu söyleyenlere kanan adaylara sunulur…
***
Parasından başka hiçbir meziyeti olmayan boş biriyle, halim selim, Çelebi bir adam büyük bir ziyafette yan yana düşmüşler…
Boş konuşan, laf ola beri gele sormuş;
“İnsanla hayvanlar arasında fark ne kadardır ?”
Adam elini açmış, ölçmüş:
“Bir karış kadar!”
Kıssadan hisse:
Kendilerini bir şey sanıp, yerli yersiz ona buna laf atan, akıl vermeye çalışanlara sunulur.
***
Beyefendi boş insanın evini ziyaret eder:
Doğrusu evin bu kadar küçük olduğunu sanmamıştı, şaşırır:
“Evin çok küçükmüş.”
Boş insan, belki ilk defa itiraz eder:
“Hayır efendim, küçük değildir.”
Beyefendi hayret eder:
“Küçük değil mi?”
“Hayır efendim, küçük değildi, şimdi küçüldü.”
“Anlamadım, ne demek bu?”
“Sizin büyüklüğünüz karşısında benim evim küçüldü.”
Kıssadan hisse:
Beyefendilerin, daha doğrusu menfaat için, yaranma duygusuyla hareket edenlere sunulur.
***
Adamın biri yolda yürürken, tökezlenip düşmüş… Biri koşup yardımına gelmiş, kollarına girmiş, ayağa kaldırmış…
Düşen adam kendine yardıma koşanın ellerine sarılmış: “Size nasıl teşekkür edebilirim?”
Yardımsever adam gülümsemiş: “Ben falan partinin lideriyim, gelecek seçimde benim partiye oy verirsin, olur biter.”
Düşen adamın suratı asılmış: “Beyefendi, ben yere düşünce popomu taşa vurdum, başımı değil, aklım yerinde.”
Kıssadan hisse…
Çeşitli vaatler veya bazı konularda yardımda bulunan siyasilere, bu tip kişilerden oy isterken daha dikkatli olmalarına saygıyla duyurulur…