KISSADAN HİSSE

  Aç bir fare kıt kanaat yaşarken, talih önüne mısır dolu bir sepet çıkartmış…

  Sepetteki küçük delikten giren fare, sevinçten çıldıracak gibi olmuş…

  Gözü o kadar açmış ki, bol mısır taneleri içinde, doğduğundan beri hiçbir şey yememiş gibi, boğazına kadar gömüldüğü mısırlarla karnını şişirmiş…

  Nihayet gözü ve karnı doyan fare, evine dönmek için girdiği delikten çıkamayacağını anlamış… Sepetin içinde, düştüğü kötü duruma ağlarken, çıkardığı sesleri duyan bir sansar, sepetin yanına gelmiş… Durumu öğrenince fareye şu öğüdü vermiş:

  “Fare kardeş, şimdi yapacağın şey çok basit. Delikten girdiğin zamanki haline dönünceye kadar hiçbir şey yemeyeceksin!”

  Kıssadan hisse! Rüşvetle suçlanan siyasilere ders olur mu bilmem!

  ***

  Temel, sevgilisi Fadime’yi babasından istemeye gider.

  Kızın babası damat adayı Temel’e “İyi huyların nelerdir oğlum?..” diye sorar.

  Temel sıralar:

“İçki içmem, sigara kullanmam, kumar oynamam, gece hayatım, çapkınlığım yoktur. Mutluluğu yuvasında arayan bir insanım efendim.”

  Kızın babası bu kez:

  “Peki, güzel de, senin hiç mi kötü huyun yok?” diye sorar…

  Temel, boynunu büker:

  “Eh!… Bizim politikacılar gibiyimdir efendim…”

  “Nasıl yani?”

  “Birazcık yalancıyımdır da.”

  Kıssadan hisse.

  Ve bugün Rahmi Turan’ın kitabından derlediğim, “Kıssadan hisse” başlığı koyarak İki fıkrayı sizlerle paylaştım. Umarım, sizleri yazımızı okurken birazcık da olsa tebessüm etmenizi sağlamışımdır.

  Ünlü Fransız yazarı Moliere, “İnsan güldüğü kadar insandır.” demiş.

  Buna “Evet” demek mümkün değildir. Bin bir sıkıntı içerisinde insanlarımızın, bir çoğu gülmeyi unutmuş olduğunu biliyorum ama zoraki olsa da biraz TEBESSÜM edemez miyiz?