Adamın biri bir kahveye girmiş ve bir çay söyledikten sonra da gidip pencerenin dibine oturmuş.
Tüm dikkati ile gözleri dışarıda, çaydan iki yudum ya içmiş ya içmemiş birden kapının önüne fırlayarak, “Yeşilli taraf yukarı, yeşilli taraf yukarı” diye bağırmaya başlamış. Tekrar yerine dönen adam, önündeki çaydan iki yudum ya içmiş ya içmemiş ki yine kapıya koşmuş, “Yeşil taraf yukarı, yeşil taraf yukarı”.
Adam çayını bitirinceye kadar, en azından beş kez kapıya seğirtip devam etmiş bağırmaya:
Sonunda kahveci, merakla yanına gelmiş adamın ve sormuş:
Adam:
Kıssadan hisse işte. Demokrasi havarilerine duyurulur.
Siyasal bir öncülükte ve kahramanlıkta sahte de olsa, kimlik arayan, silik ve ezik
kitleler için, çok doğaldır bu öfkeli kutuplaşmalar.
Üstelik neden “kutuplaşıldığının” sınıfsal bilincinden de yoksunlar… Git gide orta
çağa benzeyen çalkantılı bir dönemden nasıl kurtulunması gerektiğinin hesaplanmadığı günümüzde, bir gazete haberine göre 97 ülke içerinde Danimarka en mutlu ülke seçilirken, en mutsuz insanların yaşadığı ülke sıralamasında 60. Sırada olmamız, herhalde demokratik göstergelerin çok aşağılarda olmasından kaynaklanıyor gibi.
Kıssadan hisse diye başladık ama şu demokrasi ve mutlular ile mutsuzlar konusuna takılarak limon sıktık yazılı sohbetimize…
Benim gibi takılmayı bırakın sizler kendi hayat ağacınızın fidanlarını ters dikmemeye çalışın. Nasıl olsa öteki konularla “devletin bekası için” diyenler, ilgilenir!