KISSADAN HİSSE

            Kimi tutuyor, kimi tutmuyor, kimi beğeniliyor, kimi beğenilmiyor. Öyle veya böyle, biz yazıyoruz, çiziyoruz. Allah kabul etsin, arif olan anlar deyip bir şeyler demeye karalıyoruz işte.

            KHK’lar ile yönetilen ülkeme, benzer bir ülkede demokrasinin rafa kaldırılıp, arkadaşın arkadaşını, yazarın yazarı gammazladığı işte o ülkede, iki arkadaş yolda karşılaşmışlar. Birinin adı Petro, diğerinin adı da Pablo imiş…

• Ooo Pablo merhaba!
• Ooo Petro merhaba!

Sarmaş dolaş olup, eski günleri yad etmeye başlamışlar.

            Petro sormuş:

• Pablo, bugünkü rejim hakkında ne diyorsun? Bunlar hakkında ne düşünüyorsun?

            Pablo başlamış düşünmeye…

Devir kötü, herkes birbirini ihbar ediyor, kimin ne olduğu belli değil! Ya bu Petro gizli polis veya hükümet yanlısı birisi ise Pablo ne cevap vereceğini bilemez.

Petro üsteler:

• Pablo söyle yahu? Bu hükümet hakkında ne düşünüyorsun?
• Vallahi bilmem ki ne diyeyim?
• Yok canım sen hiç bilmez misin? Bilirsin, bilirsin…

Pablo iyice bunalır, söylese bir türlü söylemese bir türlü…

Sonunda kafasında bir şeyle kurgular ve arkadaşının kulağına eğilir:

• Tıpkı senin düşündüğün gibi düşünüyorum.

Petro, Pablo’yu kolundan yakalar:

• Yürü ulan seni tutkladım!

Kıssadan hisse işte.

Yağma yok, kıssadan hisseyi çıkarmayı sizlere bırakıyorum. Alimallah kötü şeyler düşünmeyin yoksaaa…