KISSADAN HİSSE..

Bir grup parlamenter halkın nabzını tutmak için Karadeniz bölgemizin il ve ilçelerini dolaşmaktadır. Parlamenterlerden biri, yaptıkları incelemenin daha sağlıklı olması için, arkadaşlarına kahvehanelerdeki halkın da dinlenmesi gerektiğini önerir. Neyse, lafı uzatmayalım, öneri kabul edilir ve akabinde kahvehanelerden birine girilir.

Çaylar içilir, sohbet başlar, parlamenter uzun uzadıya konuşurlar. Bütün konuşmaları sessizce dinleyen amicelerden biri, bir ara söz alır ve:

-Uşağum de bakayim, siz içki içer misininuz?

Parlamenterler önce şaşırır, sonra bir ağızdan:

-Yok dede, Allah korusun, biz içkiyi ağzımıza bile sürmeyiz..

-Sigaraniz var midur?

-Dede biz sigaraya karşıyız, her yerde yasakladık zaten..

-Peki kumarinuz var midur?

-O da günahtır dede, bizim öyle işlerle ilgimiz olmaz.

-Kari kiz işleriyle yani aşna fişne ile araniz nasildur?

-Yahu dede bunlar nasıl sorudur, sümme haşa, biz harama uçkur çözmeyiz. Biz, yan gözle bakmayı bile kabul etmeyiz..

Dede durmuş biraz düşünmüş.. Sonra da kendine meraklı gözlerle bakan parlamenterlere:

-Peki la uşağum, sizin hiç masrafinuz yoktur madem.. Neden pu kadar çalaysunuz?

Kıssadan hisse..

Bu parlamenterlerin hangi partiden olduklarını söylememe gerek var mı?

Yok değil mi?

Zaten söylesem de, söylemesem de, siz bulup buluşturup, herhangi bir partiye yakıştıracaksınız.

**

Kuşlar ve yeryüzündeki hayvanlar arasında bir zamanlar büyük bir savaş varmış..

Hiçbir taraf kesin üstünlük kuramamış.. Savaşların he iki tarafında belli özelliklerine sahip olan yarasa bu savaşta tarafsız kalmış..

Kuşlar “Gel, bizimle beraber ol” dedikleri vakit yarasa:

“Ben kuş değil, hayvanım!” diyormuş..

Hayvanlar, kendilerini desteklemelerini istedikleri zaman da:

“Ben hayvan değil, kuşum!” cevabını vermiş..

Zamanla, kuşlar ve hayvanlar arasında barış imzalanmış..

Kuşların tarafına uçan yarasa, onların sevinçlerine ortak olmaya çalışınca, kuşlar ona sırt çevirmişler..

Hayvanların yanına giden yarasa, onlardan da aynı muameleyi görmüş.

Hiçbir tarafın kabul etmediği yarasa böylece köşe bucakta saklanmaya, yüzünü ancak alacakaranlıkta göstererek yaşamaya mecbur bırakılmış..

Kıssadan hisse..

Dönekler sonunda yalnız kalmaya mahkumdur diyeceğim ama siyasi arenada hiç de böyle olmadığını görünce, bu “Kıssadan hissemiz” biraz hedefini bulmuyor gibi..

Biz yazdık, aktardık, eğer zahmet olmazsa, sizler de “kıssadan hisse”mize bir başka pencereden bakın ve bir başka türlü “hisse” çıkarın.

Haydi buyurun..