Eskiden erkekler siyasi tercihlerine göre bıraktıkları bıyıklardan içtikleri sigara ile kişiliklerini belli ederlerdi. Halbuki “kişilik” şekilde değil, insanın benliğindendir; davranışlarındandır.
Zamanımız da kendini ifade etme, bir başka anlamda kişiliğini karşı tarafa belli etmek, “DÖVME” yaptırma çılgınlığına dönüştü. Eğer, sahillerde bir gezme turuna çıkarsanız, neredeyse dövmesiz genç bulamazsınız.
Kimi göbeğine, kimi koluna, kimi omzuna, kimi de sırtına çeşitli dövmeler yaşatırmış. İşin ilginç bedenlerine yapılan bu dövmelerin belli anlamlar içermesiymiş. Bir başka ilginç olay da, dövme yapma işi önemli bir meslek dalı olmasaymış. Kızlar işin kolayını bulmuş… çiçeklerden birini veya kalp şekli olan bir dövmeyi şetçin mi, işin tamam! Gelgelelim erkeklerin seçimi biraz zor. Nedenine gelince erkekler çiçek yaptıracak değil ya. Erkekliğin raconuna ters düşer!
Erkeklerin tercihi ejderha,kuru kafa, yılan, aslan cinsel sembol sayılırmış. Biraz evvel ifade ettiğim gibi kişiliğini belli etmen için ille de dövme yaptırma acayipliği o kadar moda oldu ki, sormayın gitsin…
Birde bu dövme işinin yazlığı ve kışlığı varmış. Yazlık olanlar sahte dövme, kışlık olanlar gerçek dövme olduğu için kalıcı oluyormuş. Kişiliği bu şekilde belirtme ile aşağılık duygusu arasında bir köprü var mı, yok mu bilemiyorum. Ama o kişinin kişiliğini ifade etme biçimi bu kadar basitse, bu dövmeli gençlerimize hiçbir şey diyeceğimiz yoktur. Gençlerimizin dövme modası onların kendi tercihleri onların tercihlerine saygılıyım. Ama keşke bu işi tüm vücutlarını dövme pazarına çevirecek şekilde, abartmasalar…