“KALENİN DİBİNDE BEN TAŞ OLAYIM GELENE GEÇENE YOLDAŞ OLAYIM”

 Acayiplikler ülkesinin acayip insanları, geçmiş zaman diliminde, “Komünist” diye damgalanmış, komünistlik Çeşitlemesinin sınıfsal ayrımı ve teşhis edilme yöntemleri komedi filmlerini aratmayacak seviyeye dönüşmüştü…

 Bizim kuşaklar Demokrat Parti döneminde bu komünist avcılık olaylarını çok iyi hatırlarlar.

 Ülke insanımızın, bilhassa aydın kesim dediğimiz gruplara, siyasi iktidarın komünist diye suçlayıp, işkence yapmaları veya mahkum etmeleri çok basitti.

Örneğin, “Kızılcıklar oldu mu?” türküsündeki “Kızılcık” sözü, kızılı çağrıştırdığı kızıl sözünün de komünist ünvanı olduğu varsayılıyordu.

 Yine, “Nice güle arzeyleyem, kızıl gülem ben…” türküsü… Münir Nurettin tarafından söylenen, “Ben giderim sağa, onu çeker beni sola…” şarkısındaki “sol” kelimesi açık bir komünist sloganı olarak kabul ediliyordu. Hele, “Kalenin dibinde taş ben olayım, gelene geçene yoldaş olayım…” şarkısını söylediğinde neredeyse vatana ihanet olarak görülecek seviyedeydi.

78 kuşağı bile zamanında “Aldırma gönül aldırma... “şarkısından dolayı, solcu gençlerimiz okuldan atılmış, işkenceler görmüş, hapislere atılmışlardır. Zamanın solcu gençleri bütün bu acı hayatı maalesef sadece fikirlerinden dolayı yaşamak zorunda bırakılmışlardır.

Geçmiş tarihimizin dramatik olaylar diye adlandırdığımız bu kötü gidişat, değişik fotoğraflarla yakın tarihimizde yine görülmüştür.

Yazarların, gazetecilerin tutuklanmaları, Ergenekon olayları, Feto kumpaslarını hatırlayın. Kurunun yanında yaşta yanar! misali, bazı insanlarımız az mı çile çekti?

Eğer bir ülkede yasak koyma, adaleti temsil etme, cezai hüküm verme, sürekli olarak sadece aynı görüş ve düşünce sisteminin egemenliği altında olursa o ülke insanının başı beladan kurtulamaz.

Temennimiz, sosyal medya yasası, eski günlerin yasaklar zincirine eklenmesin. Eğer yasaklar zinciri denilenler gibi olursa, ülke insanımı trajikomik günler bekliyor demektir.

İnşallah korkulanlar olmaz...