İNÖNÜ (YÜRÜYEN TARİH)

Uşak’ta İnönü bir eve giriyor. Evi, jandarma, polisler sarıyor.

Vali:

-Kimse evden çıkmayacak. Çıkanı vuracaksınız! Diyor.

İnönü, elini kolunu sallayarak gülerek, arkasında arkadaşları evden çıkıyor. Kimse bir şey yapamıyor.

Bu evden çıkan, 70 yaşında, şu kadar kilo ağırlığında, boyu şu uzunlukta olan İsmet adlı yurttaş değil, bir tarihtir. Çevrilen, kuşatılan evden gülerek, gülümseyerek BİR TARİH ÇIKIYOR.

Otomobille İsmet İnönü istasyona giderken, Demokrat partililer önüne çıkıyorlar, yolunu kesiyorlar. İnönü’yü geçirmeyecekler. Durum çok ağır, otomobildekiler tetikte, kuşkuda… İnönü arabadan iniyor yolunun üzerinde hiçbir şey yokmuş gibi, soğukkanlılıkla yürüyor.

Yürüyen kim? İzmir doğumlu İsmet adlı 70’lik yurttaş değil, tarihtir; TARİH YÜRÜYOR.

Yanındaki milletvekilleri telaşlanıyorlar. Çok korkunç şeyler olabilir, İnönü’ye sokularak ona ol açmak istiyorlar.

 İnönü,

-Siz çekilin, ben yolumu açmasını bilirim! Diyor.

Bunu söyleyen kim? 1884 doğumlu, Malatya’lı Kürümoğullarından Hacı Reşit Beyin oğlu yurttaş İsmet midir? Hayır, değil. Bunu söyleyen tarihtir. TARİH KONUŞUYOR:

-Ben yolumu açmasını bilirim!

İsmet İnönü, yolunu kapayanların üstüne doğru yürüyor.

Yolunu kesen azgın-kara kalabalığa:

-Ne istiyorsunuz? Ayıp değil mi? Diye bağırıyor.

Homurdanan kalabalık, ölü sessizliğine gömülüyor. İlkin homurdanan kalabalık geri geri çekiliyor, İnönü önde, ortadan bıçakla kesilmiş balçık gibi ikiye ayrılıyor.

İnönü:

-Çekilin, çekilin! Diye elinin tersiyle kara kalabalığı biçerek, onları ikiye bölerek yürüyor.

Bu yürüyen kim? İsmet İnönü adlı, ak saçlı, yaşlı yurttaş mı? Değil. Kendi yolunu kendi açarak yürüyen TARİHTİR.

Peki, önünde duranlar, durmak isteyenler, yol kesenler kimler? Onlar da coğrafya… Türkiye’nin siyasi coğrafyasından küçük, küçümencik bir parça. Ama güzel bir parça değil, biraz yırtık, hem de kirli bir siyasi coğrafya parçası…

İşte bu küçük parça, önünde durup bu tarihin yolunu kesmek istiyor.

…Çokları, İnönü’nün bir tarih olduğunu unutuyorlar; yaşayan tarih.

İnönü’nün her şeyi alınabilir. Parası alınır, malı alınır, bir yere kapatılır, özgürlüğü alınır, hatta canı bile alınır. Ama bir şeyi, bir tek şeyi alınamaz: Yaşadığı yetmiş yıl tarihtir, geri alınamaz.

Her zorba herkesten her istediğini alabilir, ama yaşayan günlerini alamaz… Kara-kızgın kalabalık korkulu susukluk içinde geri geri gidip tarihe yol açacak elbet.

Yürüyen İnönü değil, TARİHTİR. (Aziz Nesin 5 Mayıs 1959)

Yoruma gerek var mı?

Zannetmiyorum.