Bektaşi’ye bir gün sormuşlar:
-Niçin oruç tutmuyorsun?
Bektaşi:
-Tutmayı istiyorum ama vücudum halsiz kalıyor.
Tekrar sormuşlar:
-Peki, iftara çağırsalar, yorgun olsan da gider misin?
Bektaşi gülerek:
-Düşünmem, ne yapar ne eder giderim.
Bu cevap karşısında soruyu soranlar şaşırmışlar. Neden Allah emri yerine kul davetine gittiğini çözememişler.
Bektaşi:
-Şaşırmayın, demiş; Allah‘ın rahmeti vardır. Oysa insanlar çok gaddardır, gitmezsem çok kızarlar.
***
Belediyelerin iftar yemeklerini görünce, aklıma Orhan Yorgancı’nın bu fıkrası geldi. Her neyse, ne demek istediğim anlaşıldı deyip, yine Ramazan ayı yeniden sohbetimize Yunus Emre’yle devam edelim.
Yunus Emre’nin söze verdiği önem, sözde gördüğü güç, dervişlikle ozanlığı birleştiren büyüklük, cehennemi cennete çevirme, daha doğrusu yaşamı güzelleştirme konusunda söze verdiği önem ne kadar manidardır.
“Az söz elin yüküdür
Çok söz hayvan yüküdür” derken, bir başka söz dizelerinde ise şöyle devam eder:
“Sözün bilen kişinin
Yüzünü ak ede bir söz
Sözünü pişirip diyenin
İşini sağ ede bir söz.
***
Söz olan kese savaşı
Söz olan kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz.
***
Kişi bile, söz demini
Demeye sözünün kemini
Bu cihan cehennemini
Sekiz uçmağ ede bir sön”
***
Yunus Emre’nin felsefesinde kendini bilmek, olgun insan olmak yolu vardır. Cennetten umudu, cehennemden korkusu yoktur. Din karşısında tutumu laikçedir.
“Bana namaz kılmaz diyen
Ben kılarım namazımı
Kılar isen, kılmaz isem
O hak bilir niyazımı.
***
Hak’tan başka kimse bilmez
Kafir müselman kim dürür
Ben kılarım namazımı
Hak geçirdiyse namazımı.
***
O hak dergahlardan geçer
Mana şarabı içer
Perdesiz can gözünü açar
Kendisi siler gözünü.”
Ve insanca sevgiyi, sevgi iş birliğinde görür. Yunus’a göre, günahların en büyüğü, insanın yaptığı kötülüktür.
“Bir kez gönül gönül yıktın ise
Bil kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumağı değil.
***
Evet, Yunus Emre’nin bu dizilerinden yukarıdaki siyasiler kıssadan hisse çıkarırlar mı, hele hele Müslümanlar arasındaki kan ve gözyaşı tablosunu görenler ne der bilemiyorum ama, biz yine kimseye bir şey demeden, geleceğimiz üzere, sevginiz daim, Ramazanınız mübarek olsun; diyelim.
Esen kalın.