HAZİNDİR HAZİN

 

1950 sonrası…İsmet İnönü ve ailesini suçlamak için Demokrat Parti milletvekilleri yarış halindedirler. Bunlardan biri de Demokrat Parti milletvekili Ahmet Gürkan’dır.

Ahmet Gürkan meclis kürsüsünde, İsmet Paşa’nın devleti nasıl soyduğunu anlatır: “İsmet paşa ile eşi Mevhibe hanım 1950 den önce Malatya’ya gitmişler. Mevhibe hanım Sümerbank fabrikasından 3 metre kumaş almış parasını ödememiştir.”

İsmet Paşa böyle bir olayı yani eşi Mevhibe Hanım’ın kumaş aldığını hatırlar. Çankaya Köşkü’nün daire müdürlüğünü yapan ressam Vecihi Bereketlioğlu İsmet Paşa’nın özel muhasebecisidir. O da bu kumaş olayını hatırlar ve ertesi gün Paşa’ya elinde bir faturayla gelir: “Evet paşam, hanımefendi, Malatya fabrikasından üç metre kumaş almış ama bedelini ödemiştir. İşte faturası!”

İsmet paşa, meclis kürsüsüne çıkar ve elindeki faturayı Demokrat Parti milletvekilinin suratına çarpar.

Evet, İsmet Paşa hesabını böyle verir. Şimdi ortalıkta 15 milyon dolardan bahsedilen “MAN ADASI” olayı gibi bir olay var. Rıza Zarrab’ın “rüşvet verdim” dediği bir takım isimlerden bahsediliyor. Kısacası bu rüşvet konusunda ismi geçenlerin hesap vermesi, neyin doğru neyin yanlış olduğunun açıklanması gerekirken meclis kürsüsünde hesap vermesi gerekenlerle, hesap soranlar arasındaki ağız dalaşına bakın…

Alçaksın…

Hainsin…

Vatanı satansın…

Bol küfür ve hakaretler diz boyu…

Devlet adamı İsmet Paşa gibi olur. Devlet adamlığının bu kadar ayağa düşmüş hali hazindir. Hazin…