HANGİSİ DOĞRU?

• Bütün mücadele para üzerinedir, diyorlar; gerçek mücadele düşünce üzerinedir, diyenler de var.     
• Okumak fikri açar, diyorlar; okumak beyni sulandırır diyenler de var.
• Demokrasi en olumlu düzendir, diyorlar; demokrasi bir kandırmacadır, diyenler de var.
• Matematik mantığın elbise giymiş şeklidir, diyorlar; matematik gerçeği yakalamaya engel olan bir fantezidir, diyenler de var.
• Doğru yalanı yok edecek, diyorlar; insan olgusunun en büyük doğrusu yalandır, diyenler de var.
• Gelecek geçmişe dayanır, diyorlar; geçmiş, gelecek yoktur, yaşanan an vardır, diyenler de var.
• Şiir duygusunun düşünceye nefes aldırmasıdır, diyorlar; şiir budalalıktır diyenler de var.
• Merhamet büyüklüktür, diyorlar; merhametten maraz doğar, diyenler de var.
• Ummadık taş baş yarar, diyorlar; ateş olsa cürmü kadar yer yakar, diyenler de var.
• Can yakma güçlülüğün zaferidir, diyorlar; can yakma güçsüzlüğün zaferidir, diyenler de var.
• İncelik zor erişilen bir noktadır, diyorlar; incelik bir bozulmadır, diyenler de var.
• Yaşamak anlamın kendisidir, diyorlar; yaşamak en büyük anlamsızlıktır, diyenler de var.

Evet, Çetin Altan’ın “şüphe” başlıklı yazısından seçebildiğim bu alıntılar için sorumuz şöyle olabilir: Gerçek nerede?

Hangisi doğru, hangisi yanlış?

Cevaplamak zor değil mi? Zaten Çetin Altan da bu amaçla, yazısının başlığını “şüphe” koymuş olamaz mı?

İşin içinden çıkamıyoruz gibi… Biz her zaman olduğu gibi yine bir yerlerden yardım alalım. Rıza Tevfik kızına yazdığı şiirde şöyle der:

“Hayat budur benim için hatta senin içinde.

Bir hakikat var mı derken bir hayali döneriz.”

Şimdilik esen kalın.