CHP’nin İYİ Parti ile yerel seçimlerde iş birliği konusunun kapıları kapatılınca, CHP’lilerde seçim sonuçları şimdiden tartışma konusu oldu.
Daha bir çok kentte adaylar belli olmadığı halde, eş-dost toplantılarında “Hocam, Bandırma’da seçimi alabilir miyiz? Büyükşehirlerde sonuç nasıl olur?” diye soru yağmuruna tutulduğumuz anlar oluyor. Bazıları da seçim sonuçları belli gibi şimdiden, “Ankara, İzmir ve Eskişehir’i alırız ama İstanbul’u kaybederiz…” Bir başkası bir başka görüşle “Başka partilerle işbirliği yapılır ve biz bu seçime alırız…” gibi laf olsun torba dolsun misali konuşuluyor…
Beyler, beyefendiler sizlere ve sizler gibi seçimler hakkında konuşanlara, bana soru soran yarenlere küçük bir fıkra anlatayım:
Adam, idam mahkumu, asılacak. İdam sehpasına götürüldüğünde, son arzusunu sormuşlar. Adam: “Padişahın adına Arapça öğreteceğim, bana bir yıl süre tanıyın, eğer at Arapça konuşmazsa, o zaman asın!” demiş.
Padişaha adamın istemini iletmişler. Padişah bu teklifi kabul etmiş.
Bizim idam mahkumu, her sabah kalkar ve atı dolaştırmaya başlar. Ata dolaştırırken, bir gün yanına bir seyis yaklaşır:
“Ulan, sende bir numara var ama çözemedim. At, hiç Arapça öğrenir mi?”
İdam mahkumu seyisin kulağına eğilmiş:
“Bak arkadaş dört ihtimal var! Ya padişah ölür, ya at ölür, ya ben ecelimle ölürüm, ya da at Arapça öğrenir! Daha bir yıl var, kim öle kim kala!
***
Kıssadan hisse…
31 Mart seçimlerine daha aylar var. Hele adaylar belli olsun, seçim takvimi başlasın, ittifak veya iş birliği konuları sonuçlansın, adaylar projeleri ile halkın karşısına çıkmaya başlasın, o zaman ben sizlere atın Arapça öğrenip öğrenmeyeceğini, idam mahkumu gibi yorum yaparım.
Şunun şurasında seçime ne kaldı. CHP’de güzel bir yönetim ve genel başkan değişimi yapıldı. Bırakın biraz nefes alalım, bu değişimin tadını çıkaralım, bizlere görev verildiğinde de üyelik görevlerimizi yerine getirelim, olsun-bitsin…
Ne derler?
Gün ola, harman ola!