GARİP AMA GERÇEK

Garip ama gerçek garip ama gerçek. Şimdiki genç kuşağa ve de genç öğretmen kardeşlerimize “BİT” denilen mahluktan, “bit”in yavrusu “sirke!” denilen haşereden bahsetsek, bize hiç şüphesiz, kesinlikle inanmazlar.

1950’li yıllarında okula gittiğimiz bir sabah “bit” muayenesi yapılırdı. Başında veya önlüğünde bu melun hayvan görüldüğünde öğretmenimiz:

“Doğru eve… Anneniz giysilerinizi değiştirsin, sizleri de İlaçlasın öyle gelin!” derdi.

“Bit” yoklamasında üzerimizde “bit” çıkmasın diye dua ederdik o küçük yaşımızda. Zira işin sonunda eğer “bit” üzerimizde görülünce, utanma ve arkadaşlarımız arasında ismimiz bitliye çıkıyordu… Okullarda bit molası, evlerimizde bit molası vardı. Bite karşı kullanılan iki ilaç türü vardır. Birincisi saçımızı sürülen gaz… Diğeri “dedete” denilen bir toz.

Bu bit olayı 1970’li yıllara kadar yerleşimlerdeki insanların varsıllık durumuna bağlıydı. Zira bu mahlukatın esas ilacı temizlikte…

Bunları niye anlatmaya çalıştım biliyor musunuz?

Bir Şiir yazarıdır; Darendeli Ahmet Ertem. Fiyatı eski parayla üç kuruş, on dörtlükten oluşan kitabının ismi: “BİT BÜYÜK DÜŞMANDIR” kitap topu topu 2 sahifedir. Nihat Genç bu kitaptaki “BİT” ile ilgili şiirden bir bölüm almış bir köşe yazısına:

“ İnsandan insan yer değiştirir

Her gördüğü yere dert eriştirir

Vapurda, trende, handa, otelde,

Durup dinlenmeden döl serpiştirilir…

Biti bağlayamaz zincirle urgan

İyi bakınmalı olmadan kurban

Bu küçük düşmandan korunmak

İçin can yanmadan önce yakmalı yorgan…”

Şiirin son dörtlü şöyle bitiyor:

“Ertem sen de dinle bu hak sözünü

Açık tut düşmanına karşı gözünü

Tehlike küçükten başlar da büyür

Çürütür insana bir bit bit özünü…”

Asırlar boyu bazı canlılar insanoğlunun başına bela olmuştur. Örneğin sivrisinek, fareler…

Şimdi de halen aşısı bulunamayan ve düşmanlığı gizli, görünmeyen düşman denilen korona virüs belası…

Demem o ki, insanoğlu evrenin kuruluşundan insan yaşamının başlamasından beri sürekli yaşam mücadelesi vermiştir ve bu mücadele halen sürmektedir. Sizlere bazı şeyler garip gelse de, ortada, yani insanlık tarihi garip ama gerçek denecek serüvenlerle doludur.