FARK ETMEZ!

İnsanlar çaresizlik içinde kendi hallerine uygun deyimler üretmişler.

“Saldık çayıra, mevlam kayıra” bunlardan biridir.

“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” deyimi de bir başkası.

Bunlar dediğimiz gibi çaresiz insanların çaresizliğini anlatan deyimlerdir. Bir de hiçbir şeyi umursamaz insanların deyimi vardır. Bu deyimlerden biri umursamazlığın simgesi haline gelmiş olan “FARK ETMEZ”, NE FARK EDER!” deyimleşmiş sözlerdir…

“Kardeşim, bu enflasyon arap atı gibi yine şahlandı. Pahalılık ona keza maratoncu oldu!”

“FARK ETMEZ, MÜHİM DEĞİL!”

Covid-19 salgınında Avrupa birincisi olmuşuk, bu gidişat çok kötü. Demek ki, şimdiye kadar bizden doğruları gizlemişler…”

“Yok canım, hiç öyle değil, hem öyle olsa da NE FARKEDER!”

“Ya şu halk otobüslerindeki duruma ne diyeceksin? Araçta 20 koltuk var, araca 30-40 kişi biniyor. Sosyal mesafe kuralı nanay yavrum nanay…”

“FARK ETMEZ!”

“Yahu, her şeye ne fark eder diyorsun, peki bu halk otobüslerinden eski bir araç  engelli aracıymış. Aracın arka kısmında koltuklar sökülmüş, kaportasına “ENGELLİ ALANI” gibi bir  yazı asılmış. İnan olsun bu araca engelli değil, sağlam insan bile binip inemez. Aracın inişinde 2 basamak var ki, inerken dikkatli olmazsan, alimallah pantolonun caart diye gidebilir. Herhalde buna da “FARK ETMEZ!” demeyeceksin…”

“Yoo, gerek yok, ne FARK EDER?” uzayıp gider bunları peş peşe sıralasak, bizim köşe yazısı, köşe yazılıktan çıkar, koskoca sayfalar dolusu ilan panosuna döner…

Haddimize mi düşmüş bu tip insanlara bir şeylerin yanlış gittiğini anlatmaya! Eğer bu tipler çok olmasa, kısacası bu umursamazlık örneği insanlarımız olmasa, bu memleketimiz, insanımız böyle yaşam çaresizliği içerisinde olur mu muydu?

Ne yapalım?

Bu insanlar da bizim, bu memlekette de bizim, eğrisiyle doğrusuyla…

Keşke, “FARK ETMEZ!” yerine, her olumsuzluğa FARK EDER! diyebilme alışkanlığına, cesaretine sahip olabilsek…