FAKİRİN HAYALİ BÖYLE OLUR!

            Kim demiş, kim söylemiş bilmiyorum ama, birileri pahalılığı, geçim derdinden meydana gelen sıkıntıları, enflasyon belasından doğan stresli yaşamı, hayal gücünü kullanarak yumuşatmak mümkünmüş.

            Kolaymış, iyi şeyler düşünerek, hayalinizde güzel şeyler yaratarak ve yarattığın hayallerle mutlu olacakmışsın.

            Hasan Pulur hocam her zaman olduğu gibi, “nurlar içinde yatsın” bu konuda da imdadıma yetişti. Haydi hep beraber nasıl hayal kurulduğunu onun yazısından okuyalım:

            Adamın biri kara kara düşünürken arkadaşına rastlamış, başlamış içini dökmeye:

            -Yahu nedir benim bu çilem? Kendimi bildim bileli iki yakam bir araya gelmedi, bir gün olsun borcum gırtlaktan aşağıya inmedi!

            Arkadaşı teselli etmiş:

            -Aldırma yahu  ben de öyleyim ama çaresini buldum!

            -Aman kurbanın olayım bana da söyle!

            -Akşam yatağa yatınca hayal kurmaya başlıyorum. Ne kadar para lazım? Diyelim 1 milyon lira. Hemen bankaya gidip 1 milyon çekiyorum… Ne ihtiyacım var, karıma yazlık elbise, çocuklarıma ayakkabı, bana araba, geri kalanınla da iyice eğleniyorum! Sen de benim gibi yap, rahat et!

            Bizimkinin aklı yatmış, o gece yatağa girince hayal kurmaya başlamış. Gitmiş bankadan 1 milyon çekmiş, borca, harca yatırmış ama yetmemiş. 250 bin lira açık çıkmış, yine uykusu kaçmış. Ertesi gün bu aklı veren arkadaşına telefon etmiş:

            -Olmadı yahu, tutmadı!

            -Ne tutmadı kardeşim?

            -Hayalimde bankadan 1 milyon çektim yine yetmedi ve 250 bin lira açık var!

            Arkadaşı kızmış:

            -Allah Allah sen de 1 milyon 250 bin çekseydin. Hatta 1 milyon 350 bin çekseydin!

            -Niye 1 milyon 350 bin çekeyim benim ihtiyacım 1 milyon 250 bin lira!

            Arkadaşı iyice kızmış:

            -Ulan ne cimri adamsın yahu, 100 bin liradan ne çıkar bir yerlere gider kafayı çeker eğleniriz!

            Ne güzel değil mi?

            Enflasyon böyle giderse, zam üstüne zam yağmuru devam ederse, emekliye 70 lira zam verip, televizyonlara çıkıp memurumuzu emeklimizi enflasyona ezdirmedik! Yalanları üretilirse bizim emeklimize de bol bol hayal kurmak işi kalıyor.

            Muhterem “Ben bu işi beceremedim, hayat pahalılığını önleyemedim, enflasyon belasından sizleri kurtaramadım” diyeceğine aynı muhterem açlık sınırında yaşayanlara utanmadan “Gözünüze dizinize dursun!” diyebiliyor.

            İşte size “Stresli yaşamınızdan nasıl kurtulacağınızı “kıssadan hisse” anlayışıyla aktardık.

            Haydi hep beraber hayal kurmaya!