“DOKUNAN YANAR” ADLI KİTABA KONUK OLDUK

            Savcı Nuh Mete Yüksel 21 Nisan 1999 tarihli suç duyurusu uyarınca, Feto için dava açıyor. Yine Sayın Savcı davanın temelini teşkil edecek olan fezlekesinde şu satırlara yer veriyor:

            … Gülen’in kitaplarında gerçek niyetini gizlemek için kullandığı bazı kelimelerin yerine, gerçekten onun niyetini ihtiva eden sözcükleri koyduğumuzda, çok kullandığı ancak ne olduğunu bir türlü izah etmediği “hedefinin” gelecek zümre hakimiyetini hedefleyen TEOKRATİK bir rejim olduğu hemen anlaşılmaktadır…

            …Fethullah Gülen, henüz evrim aşamasında olduklarını daha devrim aşamasına gelmediklerini eserlerinin satır aralarına sıkıştırdığı düşüncelerinde İMA ETMEKTEDİR…

            …Fethullah Gülen’e mehdi nazari ile bakılır. Mehdi ahir zamanda bayrağı yere düştüğü vakitte zuhur edecek ve beklenen cemaatin başına geçerek bayrağı kaldıracak. Cemaat içinde ATATÜRK için “BETON KEMAL, KEFERE DECCAL, ÖKÜZ ALEYHİSSELAM” gibi ağır lakaplar kullanır.

            Fethullah Gülen yurtdışına giden talebeler için hicret eden kişiler kelimesini kullanılır. İkinci ilklerin beklenen cemaatin vazifesi de Hz. Muhammed’in yaptıklarının aynısı yapmaktır.

            Gülen örgütlenmesinin ekonomik boyutu da göz önüne alındığında , “GELECEKTE ÜLKEMİZİ BEKLEYEN TEHLİKENİN BÜYÜKLÜĞÜ ENDİŞE VERİCİ BOYUTTADIR.”

            Sayın Ahmet Şık’ın “Dokunan Yanar” adlı kitabından sizlere kısa bir bölüm aktardım. Eğer, fezlekenin tarihine bakarsanız, bu tarih Türkiye Cumhuriyeti için gelen Feto tehlikesinin bir habercisidir. Yine , Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Soral ‘ ın aynı kitapta anlattığı “Işık evleri ve feto örgütünün yapılanması” konuları…

            İnsan, okudukça dehşete düşüyor. Cihaner’in başına gelenler, Hanefi Avcı’nın, “Haliçte yaşayan simonlar” adlı kitabı…Uğur Mumcu’nun yıllar önce yazdıkları…

            Kısacası 15 Temmuz’un habercisi değil de, nedir?

            15 Temmuz darbe girişiminde 241 tane vatan evladımızın şehit olmasını bu kadar uyarıdan sonra kabullenmek hiç de kolay değil.

            Sonuç olarak, Feto örgütünün siyasi ayağı da araştırılmalıdır. Örgütün finansal kaynakları sonuna kadar köreltilmeli, Feto yaptıklarının hesabını en kötü bir biçimde vermelidir. Zira 241 şehidimizin vebali çok büyüktür.

            Ayrıca bu darbe olayında (zaten her olayda) ABD’nin parmağı olduğunun hesabını yaparak, ona göre tavır alınmalıdır.

            Allah 15 Temmuz’daki birlik ve beraberliğimizi bozmasın dileğimle şimdilik esen kalın.