CUMHURİYET SAVCISI

Cumhuriyetin ilk yıllarında reformlar peş peşe süregelmektedir. Mahmut Esat Bozkurt Adalet Bakanı'dır. Atatürk, "Hukuk Reformu" yapmak, bu konuyla ilgili araştırmaları yapması için zamanın Adalet Bakanı'nı görevlendirmiştir.

Araştırmalar yapılır, sıra yapılacak yeniliklerin tartışmasına gelir.

Mahmut Esat Bozkurt bir ara, Savcılara; "Cumhuriyet Savcısı" önerisini ortaya atar. Cumhuriyet Başkanı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet yargıcı olmuyor da, böyle bir imtiyaz sadece savcılara verilmeli düşüncesi büyük tartışmalara neden olur.

Atatürk, tartışmaların sonucunu merak etmekle birlikte, tartışmaları uzatmamak için, "Cumhuriyet Savcısı" fikrini ortaya atan Adalet Bakanı'na:

- Bu ayrıcalığın nedenini açıkla, der.

Mahmut Esat Bozkurt'un cevabı çok nettir:

- Çünkü, öyle zaman olur ki, Cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, Müsteşardan, Validen, Cumhurbaşkanından bile hesap sormak gerekebilir. İşte o CUMHURİYET SAVCISI'DIR.

Atatürk gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder:

- Devam et Bozkurt, der.

Ve zamanın Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt " Cumhuriyet Savcısı " ünvanın isim babası olarak tarihte yerini alır.

Bu anıyı neden anlatma gereği duyduğumun nedenini, zamanımıza gelerek sizlerin yorumuna bırakıyorum.

Merak etmeyin, ben sayfalar dolusu yazarak, kafa ütülemeyi sevmem. Bu nedenle bizlerde sözün hası, yazının kısası makbuldür. Okumayı sevmeyen bir toplum oluşumundan kaynaklanmaktadır bu öngörümüz. Bu nedenimizi de belirterek, Erzurum'lu İbrahim Hakkı'nın:

"Naçar kalacak yerde

Nagah açar ol perde

Derman eder ol derde

Mevla, görelim neyler

Neylerse güzel eyler"

Deyişiyle, şimdilik Esen Kalın.