7 Mayıs 1924
GAZETE: CUMHURİYET
BAŞLIK: OKUYUCULARA SUNUŞ
Gazeteye, “Cumhuriyet” ismini Atatürk vermiş ve gazetenin ilk sayısı yukarıda bahsettiğim başlıkla yayın hayatına başlamıştır.
Gazetenin ilkesi, Atatürk’ün Aydınlanma Devrimine sahip çıkmak, halife yanlısı olan İstanbul basınına karşı Cumhuriyet’i savunmaktır.
“OKUYUCULARA SUNUŞ” başlıklı yazımın altında Yunus Nadi’nin imzası vardır.
Ve bu yazının bir bölümü şöyledir:
“Cumhuriyet’in siyasi programı isminde belli olduğu gibi onu yayımlayanların siyasi hayatları da bellidir. Cumhuriyet Türkiye’de büyük kavgalarla elde edilmiş tarihi bir sonuçtur.Biz (…) bu amaç uğrunda fiilen çalışmış insanlarız. Memlekette bu muzaffer ve galip fikrin çok kuvvetli tarafları vardır. Cumhuriyet memlekete mal olmuş bir fikirdir. Biz onun temsilcisi ve koruyucusuyuz. Bu temel düşünce göz önünde tutulduktan sonra kesin olarak söyleriz ki gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet sadece “CUMHURİYETİN” bilimsel ve yaygın ifadesiyle DEMOKRASİNİN SAVUNUCUSUDUR.”
Şöyle mi, böyle mi diye sorgulamaya gerek var mı?
İşte, yukarıdaki alıntı, Cumhuriyet Gazetesi ve yazarlarına karşı yapılan baskıların altındaki gerçeği açıklamaktadır.
Cumhuriyet, Atatürk, Demokrasi savunuculuğunun suç olmaya başladığı bir zaman dilimindeyiz.
Bir başka anlamda Cumhuriyet Gazetesinin kurulmasını sağlayan, bu gazeteye “Cumhuriyet” ismini veren, Atatürk’ün emanetlerine karşı yapılan saldırılardır.
Bugün, “Kalemini satmayanlar” kitabına konu olduk. Cumhuriyet Gazetesi ile bir anekdotu sizlere sundum. Bir başka zaman diliminde bir başka kitaba konuk olmak üzere şimdilik esen kalın.